MÜDDESSİR SURESİ
İniş Sırası: 4 • Mushaf Sırası: 74 • Mekki Sure • 56 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
8. Sur’a üfürüldüğü zaman,
9. işte o gün, çok zor bir gündür!
10. İnkârcılara hiç kolay değildir.
TEKVİR SURESİ
İniş Sırası: 7 • Mushaf Sırası: 81 • Mekki Sure • 29 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
1. Güneş kıvrıldığında,
2. yıldızlar görülmediğinde,
3. dağlar yürütüldüğünde,
4. Birlikte yaşama şartları ortadan kaldırıldığında
5. vahşî hayvanlar bir araya toplandığında,
6. denizler kaynatıldığında,
7. nefisler eşleştirildiğinde
8. ve diri diri gömülen küçük kız konusunda sorulduğunda:
9. “Hangi suçtan dolayı katledildi/öldürüldü?” (diye).
10. Sahifeler (herkesin hesabı/sicil dosyası) açılıp neşredildiğinde,
11. gökyüzü sıyrılıp açıldığında,
12. cehennem alevlendirilip kızıştırıldığında
13. ve cennet yaklaştırıldığında...
14. Artık her nefis/can, getirdiği şeyleri bilmiş olur.
FECİR SURESİ
İniş Sırası: 10 • Mushaf Sırası: 89 • Mekki Sure • 30 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
17. Hayır Hayır! Aksine siz yetime ikram etmiyorsunuz.
18. Yoksulu doyurmak için birbirinizi teşvik etmiyorsunuz.
19. Mirası hırsla harcıyorsunuz!
20. Ve malı da öyle sınırsız bir sevgiyle seviyorsunuz ki!..
21. Hayır Hayır/bu böyle gitmeyecek! Yeryüzü çarpıla çarpıla parçalandığı
22. ve Rabbin(in emri) gelip de melekler saf saf dizildiği zaman;
23. o gün cehennem de getirilmiştir. İşte insan o gün hatırlar. Ama artık hatırlamanın ona ne faydası var?
24. Der ki: “Yazık, ne olurdu bu hayatım için, önceden bir şeyler takdim etseydim/gönderseydim.”
25. İşte o gün, hiç kimse O’nun azabı gibi azap edemez.
26. Hiç kimse O’nun vuracağı bağ gibi bir bağ vuramaz!
ADİYAT SURESİ
İniş Sırası: 14 • Mushaf Sırası: 100 • Mekki Sure • 11 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
1. Ant olsun, o nefes nefese koşanlara,
2. kıvılcım saçanlara,
3. sabahleyin akın edip baskın yapanlara,
4. derken toz duman estirenlere,
5. böylece, bir topluluğun ortasına dalanlara!
6. Gerçekten insan, Rabbine karşı pek nankördür.
7. Ve kendisi de buna tanıktır/şahittir.
8. Gerçekten o, servete çok düşkündür.
9. Bilmez mi ki, kabirlerin içindeki şeyler dışarı atıldığı
10. ve içlerinde olanlar ortaya döküldüğünde,
11. İşte o günde Rableri onlara her şeyi bir bir bildirecektir[*].
[*] Burada habîr (خَبِير) kelimesine muhbir anlamı verilmiştir. Bak: Müfredat.
TEKASUR SURESİ
İniş Sırası: 16 • Mushaf Sırası: 102 • Mekki Sure • 8 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
1. Çoğaltma yarışı sizi oyaladı.
2. Oyalama kabirlerinize varıncaya kadar sürdü.
3. Yok… Her şeyi öğreneceksiniz[*]!
[*] “Yanlışlar içinde olanlardan birine ölüm gelince der ki: “Rabbim! Beni geri çeviriniz. Belki terk ettiğim dünyada iyi bir iş yaparım. Hayır; bu onun söylediği sözdür. Arkalarında yeniden dirilecekleri güne kadar berzah (engel) vardır.” (Müminun 23/99-100)
“Onlar uyarıların gerçekleşmesinden başkasını mı bekliyorlar? Uyarıların gerçekleştiği gün evvelce onu unutmuş olanlar şöyle derler: “Rabbimizin elçileri gerçekten doğruyu getirmişler. Bize şefaat edecek kimseler var mı ki şefaat etsinler. Ya da geri gönderilsek de yapıp ettiğimiz işlerden başkasını yapsak?” Onlar kendilerini tüketmiş kimselerdir. Uydurdukları şeyler de kaybolmuş olacaktır.” (Araf 7/52)
4. Yok yok… Her şeyi iyice öğreneceksiniz[*]!
[*] Buradaki bir kez daha ifadesi, ثم edatından dolayı kullanılmıştır.
5. Yok, eğer kesin bir bilgiyle öğrenseniz[*]
[*] Buradaki لَوْ normal şart edatı sayılmıştır.
6. Ant olsun, cehennemi mutlaka göreceksiniz.
7. Onu çıplak gözle zaten göreceksiniz.
8. Sonra o gün, size verilen nimetlerden sorguya çekileceksiniz.
ABESE SURESİ
İniş Sırası: 24 • Mushaf Sırası: 80 • Mekki Sure • 42 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
33. O kulakları sağır edici ses geldiği zaman;
34. o gün kişi kaçar kardeşinden,
35. anasından, babasından,
36. eşinden ve çocuklarından!
37. Çünkü o gün onlardan her birinin, kendisine yetecek bir işi/derdi vardır.
38. O gün yüzler olacak ışıl ışıl,
39. güleç, sevinçli!
40. Yine o gün, yüzler olacak üzerleri tozlanmış,
41. onları bir karartı sarıp kaplamış!
42. İşte onlar; suç batağına saplanmış, kâfir(gerçekleri bildikleri halde gizleyen)lerdir.
KARİA SURESİ
İniş Sırası: 30 • Mushaf Sırası: 101 • Mekki Sure • 11 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
1. Şiddetle çarpan o olay!
2. Nedir o şiddetle çarpan olay?
3. O çarpan olayın ne olduğunu sen nereden bileceksin?
4. O gün insanlar yayılmış pervaneler gibi olur.
5. Dağlar, atılmış yün topakları gibi olur.
6. Kimin tartıları ağır gelirse;
7. o, mutlu bir hayat içindedir.
8. Kimin de tartıları hafif gelirse,
9. onun gideceği yer Hâviye’dir.
10. Onun ne olduğunu sen nereden bileceksin?
11. O, çok kızgın bir ateştir!
KIYAMET SURESİ
İniş Sırası: 31 • Mushaf Sırası: 75 • Mekki Sure • 40 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
1. Kıyamet /mezardan kalkış gününe yemin ederim, (çok önemlidir).
2. Yanlışlarını görüp kendini kınayabilen kişiye de yemin ederim, (o kişi de çok önemlidir).
3. Bazı kimseler kemiklerini bir araya toplamayacağımızı mı sanıyor?
4. Evet (Biz bunu yaparız), parmak uçlarını bile eski haline çevirmenin ölçüsünü koyan Biziz.
5. Ama, insanoğlu önce suç işlemek, (iyi davranışları sonraya bırakmak) ister.
6. "Kıyamet /mezardan kalkış günü ne zaman?" diye de sorar.
7. Gözler çakmak çakmak açılınca.
8. (İş işten geçmiş;) Ay tutulmuş,
9. Güneş ile Ay bir araya getirilmiş olur.
10. İnsan o zaman: "Kaçacak yer nerede?" der.
11. Hayır! Artık sığınılacak yer kalmamıştır.
12. O gün, varıp durulacak yer Rabbinin huzurudur.
13. O gün, insana, neye öncelik verdiği neyi ertelediği tek tek bildirilir.
14. Aslında insanın kendisi, kendine karşı görgü şahididir.
15. Özürlerini sayıp dökse de bir şey değişmez.
16. (O zaman ona şöyle denir:) “Acele edip kendini savunmaya çalışma.
17. Yaptığını da (yapman gerekip) yapmadığını da toparlayıp bir araya getirmek bizim işimizdir.
18. Defterini okuduğumuzda bizi takip et.
19. Zaten onları sayıp dökmek bizim işimizdir.
20. Hayır (yanlış yapıyorsunuz)!, bir an önce elinize geçecek şeyleri seviyorsunuz.
21. Sonrasını bir kenara bırakıyorsunuz.
22. O gün birtakım yüzler parlayacak,
23. Sahiplerini görmeye çalışırlar.
24. O gün bazı yüzler de asıktır.
25. Onlar da bel kemiklerinin kırılacağını sanacaktır.
26. Hayır (kendinize çeki düzen verin)! Can boğaza gelip köprücük kemiklerine dayandığı zaman:
27. "Kim okuyacak (da bunu iyileştirecek)?" denir.
28. O da ayrılık vaktinin geldiğini anlar.
29. Bir bacağı diğerine dolaşmış gibi olur.
30. O gün son durak Sahibinin huzurudur.
31. O (vefat eden kişi), doğruları kabul etmemiş, görevini yapmamıştı[*].
[*] Âyetin metninde geçen salli = صَل ‘nin türediği es-salât = الصَّلَاة kelimesinin kök anlamı, bir şeyi bırakmamak ve sürekli arkasında olmaktır. (Lisan’ul-Arab) Burada verilen emir, Allah'ın verdiği görevleri, O’nun rızası için sürekli yapmaktır. Her müslümanın hiç aksatmadan yapması gereken tek ibadet namaz olduğu için ona da salat denmiştir.
32. Ama yalan söyleyip sırt çevirmişti.
33. Sonra da salına salına arkadaşlarının yanına gitmişti.
34. Yazık sana yazık!
35. Evet, yazıklar olsun sana!
36. İnsan başıboş bırakılacağını mı sanıyor?
37. Ölçülendirilen bir meniden oluşan döllenmiş yumurta değil miydi?
38. Sonra kan pıhtısı görüntüsünde rahme asılı hale geldi, arkasından Allah şeklini belirleyip organlarını tamamladı.
39. Çiftleri; erkeği de dişiyi de aynı şeyden oluşturdu.
40. Bunları yapan, ölüleri diriltmenin ölçüsünü koyamaz mı?
MÜRSELÂT SURESİ
İniş Sırası: 33 • Mushaf Sırası: 77 • Mekki Sure • 50 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
1. Ant olsun birbiri ardınca gönderilen(melek)lere,
2. esip savuranlara,
3. yaydıkça yayanlara,
4. ayırdıkça ayıranlara,
5. bir hatırlatma bırakanlara;
6. özür veya uyarı için!
7. Size söz verilen şey muhakkak gerçekleşecektir.
8. Yıldızlar görülmediğinde,
9. gök yarıldığında,
10. dağlar ufalanıp savrulduğunda,
11. elçiler için vakit belirlendiğinde!
12. Bunlar hangi gün için ertelenmiştir?
13. Ayırma günü için.
14. Ayırma günü nedir, sen nereden bileceksin?
15. O gün yalanlayanların vay haline!
16. Biz öncekileri helâk etmedik mi?
17. Sonra arkadan gelenleri de onların ardına takarız.
18. Suçlulara işte böyle yaparız.
19. O gün yalanlayanların vay haline!
20. Sizi basit bir sudan yaratmadık mı?
21. Onu sağlam bir karargâha yerleştirdik,
22. belirlenmiş bir süreye kadar.
23. Bir ölçüyle biçimlendirdik. Ne güzel biçim vereniz Biz!..
24. O gün yalanlayanların vay haline!
25. Yeryüzünü bir toplantı/toplanma yeri kılmadık mı?
26. Dirilere ve ölülere!
27. Orada sabit yüksek yüksek dağlar oturtup, size tatlı bir su içirmedik mi?
28. O gün yalanlayanların vay haline!
29. Haydi, yalanlıyor olduğunuz şeye gidin,
30. üç kola ayrılmış bir dumanın gölgesine gidin;
31. ne gölgelendirir, ne de alevden korur.
32. O cehennem, ağaç gövdesi gibi kıvılcımlar atar.
33. Her biri, sanki kızgın sarı madenden oluşmuş, dev gemi halatları gibidir!
34. O gün yalanlayanların vay haline!
35. Bu konuşamayacakları bir gündür.
36. Onlara özür dilemeleri için izin de verilmez.
37. O gün yalanlayanların vay haline!
38. Sizi ve öncekileri bir araya topladığımız hüküm/ayırma günüdür bu!
39. Eğer bir tuzağınız varsa haydi hemen Bana bir tuzak kurun!
40. O gün yalanlayanların vay haline!
41. Şüphesiz kötülüklerden sakınanlar gölgeliklerde ve pınar başlarındadırlar.
42. Gönüllerinin/canlarının çektiği meyveler arasındadırlar.
43. (Kendilerine): “Yaptıklarınızın karşılığı olarak afiyetle yiyin ve için” (denir).
44. Biz iyilik edenleri işte böyle mükâfatlandırırız.
45. O gün yalanlayanların vay haline!
46. Yiyin ve biraz yararlanın. Doğrusu siz batağa saplanmış suçlu kişilersiniz.
47. O gün yalanlayanların vay haline!
48. Onlara: “(Allah’a) rüku edin/saygıyla eğilin” denildiği zaman, (Allah’a) saygıyla eğilmezler/rüku etmezler.
49. O gün yalanlayanların vay haline!
50. Peki onlar, bundan/bu Kur’an’dan sonra hangi söze/habere inanacaklar?
KAF SURESİ
İniş Sırası: 34 • Mushaf Sırası: 50 • Mekki Sure • 45 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
19. Gerçekten ölüm sarhoşluğu gelir; “İşte kendisinden kaçtığın şey budur!” (denilir).
20. Sûr’a üfürülmüştür. İşte bu vadolunan/tehdit günüdür!
21. Her kişi yanında (bir cehennem) sürücüsü ve bir tanık ile gelmiştir.
22. “Ant olsun, sen bundan habersizdin, şimdi senden perdeni açıp kaldırdık. Artık bugün gözün keskindir.”
23. Yanındaki yoldaşı (melek) der ki: “İşte bu yanımdaki (yaptıklarıyla) hazırdır”.
24. (Allah tarafından) denir ki: “Haydi siz ikiniz (sürücü ve tanık); ‘İnatçı nankörlerin her birini cehenneme atın!’
25. Hayra engel olan saldırgan her şüpheciyi.
26. O, Allah ile beraber başka bir ilâh edinmişti. Artık onu şiddetli azabın içine atın.”
27. Arkadaşı (şeytan) dedi ki: “Rabbimiz, onu ben azdırmadım; fakat kendisi uzak bir sapıklık içinde idi.”
28. Buyurdu ki: “Huzurumda çekişmeyin. Ben, size önceden uyarı göndermiştim.
29. Benim katımda söz değiştirilmez. Ben, asla kullara zulmeden değilim.”
30. O gün, cehenneme: “Doldun mu?” deriz. Der ki: “Daha fazlası var mı?”
31. Cennet kötülükten sakınanlara yaklaştırılmıştır. Zaten uzak değildi ki!
32. Size vadedilen şey (cennet) işte budur! (Allah’a) sürekli yönelerek kendini koruyan herkese;
33. görmeden Rahmân’dan korkanlara ve yönelmiş bir kalp ile gelen kimselere mahsustur...
34. “Esenlikle oraya girin! İşte bu, sonsuzluk günüdür” (denilecek).
35. Orada beğendikleri her şey onlarındır; Yanımızda daha neler neler var.
39. Onların dediklerine sabret/aldırış etme; güneşin doğuşundan ve batışından önce Rabbini överek tesbih et.
42. O gün, gerçekten o müthiş sesi/korkunç çığlığı işiteceklerdir. İşte bu, kalkış/çıkış/yeniden diriliş günüdür.
43. Şüphesiz, Biz diriltiriz ve öldürürüz (ölümüne izin veririz). Dönüş de Bizim katımızadır.
44. O gün yer, üzerlerinden sür’atle çatlayıp açılır. İşte bu, toplanmadır. Bize göre kolaydır..
KAMER SURESİ
İniş Sırası: 37 • Mushaf Sırası: 54 • Mekki Sure • 55 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
1. Saat (kıyamet) yaklaştı ve (işte o kıyamet anında) ay yarıldı; (her şey ortaya çıktı/yalan gerçek belli oldu).
2. Onlar (müşrikler) bir ayet/bir mucize görürlerse yüz çevirirler ve: “Bu süregelen bir büyüdür” derler.
3. Yalanlarlar ve kendi heveslerine uyarlar. Oysa her iş/haber verilen her şey yerini bulacaktır.
4. Ant olsun onlara; içinde ihtar/caydırıcı tehdit bulunan nice haberler geldi.
5. Apaçık bir hikmettir/bir hakikattir o! Fakat uyarılar fayda vermiyor.
6. Öyleyse onlardan yüz çevir; o gün çağırıcı, görülmemiş korkunç bir şeye çağırır.
7. Gözleri baygın baygın kabirlerden çıkarlar. Sanki onlar yayılan çekirgelerdir!
8. Çağırana doğru (boyunlarını uzatmış olarak) koşarlarken, inkârcılar derler ki: “Bu, çok zorlu bir gündür.”
41. Firavun’un erkânına da tehditler/uyarılar gelmişti.
42. Bütün (yazılı ve mucizevî) âyetlerimizi yalanladılar. Biz de onları; galip, güçlü olanın yakalama tarzıyla yakalayıverdik.
43. (Şimdi) sizin inkârcılarınız onlardan hayırlı mı/iyi mi? Yoksa, sizin için kitaplarda genel bir af mı var?
44. Yoksa onlar: ”Biz, yardımlaşan (yenilmez) bir toplumuz” mu diyorlar?
45. Yakında o toplum bozguna uğratılacak ve arkalarına dönüp kaçacaklar.
46. Onlara söz verilen asıl saat ise; pek belâlı ve pek acıklı saattir.
47. Şüphesiz suçlular bir sapıklık ve bir çılgınlık içindedirler!
48. O gün, yüzüstü ateşe sürüklenecekler... “Sekar’ın dokunuşunu tadın!..”
ARAF SURESİ
İniş Sırası: 39 • Mushaf Sırası: 7 • Mekki Sure • 206 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
6. Kendilerine elçi gönderilmiş olanlara soracağız. Gönderilen(elçi)lere de elbette soracağız.
7. Ve mutlaka onlara bir bilgi ile haber vereceğiz. Çünkü Biz, olup bitenden habersiz değildik.
8. O gün tartı gerçektir. Kimin tartıları ağır basarsa, işte onlar kurtulanlardır.
9. Kimin de tartıları hafif kalırsa, işte onlar kendilerini kayba uğratanlardır; ayetlerimize karşı zalim olmalarından dolayı!
37. Bir yalanı Allah’a atfeden veya âyetleri karşısında yalana sarılandan daha yanlış yapan kim olabilir? Defterlerinde yazılı suçlarının cezası onları bulacaktır. Elçilerimiz canlarını almaya gelince: “Hani o Allah’tan önce yardıma çağırdıklarınız?” diyecekler, onlar da “Kaybolup gittiler!” diye cevap vereceklerdir. Kendilerinin kafir olduklarına bizzat şahitlik edeceklerdir.
38. (Allah) buyurdu ki: “Sizden önce geçmiş, cin ve insan topluluklarıyla beraber ateşe girin!” Girdikçe içine, her bir toplum yoldaşına lânet etti. Sonunda hepsi birden orada toplandıklarında; sonrakiler, öncekiler için dediler ki: “Rabbimiz! İşte bunlar bizi saptırdı. Onlara ateşten bir kat daha fazla azap ver!” (Allah) buyurdu ki: “Hepsi için bir kat fazla vardır. Ancak siz bilmezsiniz!”
39. Öncekiler de sonrakiler için dediler ki: “Sizin bize bir üstünlüğünüz yoktur, kazanıp biriktirmiş olduklarınıza karşılık, tadın azabı!”
YASİN SURESİ
İniş Sırası: 41 • Mushaf Sırası: 36 • Mekki Sure • 83 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
51. Sur’a üflenmiştir; bir de bakarsın ki onlar kabirlerinden kalkmış, Rablerine doğru dalga dalga süzülüp koşuyorlar.
52. Dediler ki: “Yazıklar olsun bize! Yattığımız yerden bizi kim diriltip kaldırdı? Rahmân’ın vadettiği şey işte budur! Demek ki elçiler gerçekten doğru söylemişler.”
53. Yalnızca tek bir çığlık olur; artık onların hepsi huzurumuzda hazır bulunurlar.
54. Artık bugün hiç kimseye hiçbir şekilde zulmedilmez. Siz ancak yapmış olduğunuz şeylerin karşılığını bulursunuz.
55. Şüphesiz bugün cennet halkı, mutluluk dolu bir meşguliyet içindedirler.
56. Kendileri ve eşleri gölgeliklerde tahtlara kurulmuşlardır.
57. Meyveler ve istedikleri her şey vardır.
58. Çok merhametli Rabden de söz olarak ’selâm’ vardır.
59. “Ey suçlular bugün siz şöyle ayrılın!”
60. “Ey âdemoğulları[1*], size sorumluluk yüklemedim mi? Şeytan’a kul olmayın, o açık düşmanınızdır[2*],
[1*] Arap dilinde “Adem oğulları” sözünden Adem kızları da anlaşılır.
[2*] Şeytana kul olanlar, hayatlarında Allah’ı ikinci sıraya koyanlardır. “(Allah insanlardan) bir kesimin doğru yolda olduğunu onaylar. Bir kesim de sapık sayılmayı hak eder. Onlar şeytanları kendilerine Allah’tan daha yakın konumda tutar, üstelik doğru yolda olduklarını sanırlar.” (Araf 7/30)
61. “Bana kul olun, dosdoğru yol budur” demedim mi?
62. Ant olsun o, sizden bir çok kuşakları yoldan çıkardı. Neden aklınızı kullanmıyorsunuz?
63. O vadolunduğunuz cehennem işte budur!
64. Küfre sapmış olduğunuzdan dolayı bugün oraya girin.
65. Bugün ağızlarını mühürleriz, elleri Bize yaptıklarını söyler ve ayakları da yaptıklarına şahitlik eder.
66. Hak ettikleri cezayı verseydik gözlerini tamamen kör ederdik. Yola gelmeye çalışırlardı ama nereyi göreceklerdi ki?
67. Hak ettikleri cezayı verseydik onları başka kalıba sokardık. Sonra ne yola devam edebilirler ne de geri dönebilirlerdi.
FURKAN SURESİ
İniş Sırası: 42 • Mushaf Sırası: 25 • Mekki Sure • 77 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
10. O mübarektir, yücedir! Diler ise sana bundan daha hayırlısını verir; altlarından ırmaklar akan bahçeler ve senin için saraylar!
11. Aksine onlar kıyamet saatini yalanladılar. Biz de kıyamet saatini yalanlayan kimse için, çılgınca yanan bir ateş hazırladık.
12. (Ateş) uzak bir yerden onları gördüğü zaman, onlar bunun öfkesini ve homurtusunu işitirler.
13. Zincirlere bağlı olarak onun dar bir yerine atıldıkları zaman, orada yok oluşu çağırırlar.
14. “Bugün tek bir yok oluş/ölüm çağırmayın, ölümü/yok oluşu bir çok kez çağırın.”
15. De ki: “Bu mu daha hayırlı, yoksa kötülükten sakınıp iyi işler yapanlara vadedilen sürekli cennet mi daha hayırlıdır? Onlar için mükâfat ve güzel bir sonuç vardır.”
16. Onlar için, sürekli kalıcılar olarak orada istedikleri nimetler vardır. Bu, Rabbinin istenen/arzu edilen bir sözüdür.
17. Hem onları, hem de Allah ile aralarına koyup kulluk ettikleri kimseleri topladığı gün, araya koyduklarına; “Şu kullarımı siz mi saptırdınız, yoksa kendileri mi saptılar?” diyecektir.
18. Dediler ki: “Seni tenzih ederiz! Senin dışında dostlar edinmemiz bize yaraşmaz. Fakat Sen onları ve atalarını nimetle yaşattın, ta ki zikri (Kur’an’ı ve hatırlatıcı ayetleri) unuttular ve helâk/imha olmayı hak eden bir topluluk oldular.”
19. İşte onlar söylediğiniz hususlarda sizi yalanladılar. Bundan böyle ne azabı geri çevirmeye, ne de kendinize yardım etmeye gücünüz yetmez. Sizden kim zulmederse kendisine büyük bir azap tattırırız.
21. Bizimle karşılaşmayı ummayan o kimseler dediler ki: “Bize melekler indirilmeli değil miydi? Ya da Rabbimizi görmemiz gerekmez miydi?” Kendi içlerinde büyüklük tasladılar ve büyük bir azgınlıkla haddi aştılar.
22. Melekleri gördükleri gün, işte o gün suçlulara müjde yoktur. Ve: “Size sevinmek yasaktır yasak!” derler.
23. Yaptıkları işleri geçersiz saydık. Yaptıkları işleri etrafa saçılmış toz zerreleri gibi savurduk.
24. O gün cennet halkının kalacakları yer daha iyidir ve sefa sürecekleri yer daha güzeldir.
25. O gün gökyüzü bulutlarla parçalanır ve bir çırpıda melekler indirilir.
26. İşte o gün gerçek hükümranlık Rahmân’ındır ve inkârcılar için çetin bir gün olmuştur.
27. O gün zalim ellerini ısırır da der ki: “Ne olurdu ben de elçiyle beraber bir yol edinseydim.
28. Vah bana! Ne olurdu ben falanı yoldaş edinmeseydim.
29. O bana gelen öğütten beni saptırdı. Zaten şeytan insanı rezil edicidir.”
30. (Kıyamet günü, içinde yaşadığı kavminden şikayetçi olan) Rasûl de dedi ki: “Ey Rabbim! Gerçekten kavmimden birçokları bu Kur’an’ı sahiplenmedi!”
MERYEM SURESİ
İniş Sırası: 44 • Mushaf Sırası: 19 • Mekki Sure • 98 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
67. İnsan hiç düşünmüyor mu? Daha önce hiçbir şey değilken Biz kendisini yarattık!
68. Rabbine ant olsun mutlaka onları ve şeytanları toplayacağız. Sonra onları cehennemin çevresinde hazır bulunduracağız, diz çökmüş bir halde...
69. Sonra her gruptan, Rahmân’a karşı çıkmakta en inatçı hangisi ise ayıracağız.
70. Sonra şüphesiz Biz; oraya atılmaya uygun olan kimseleri daha iyi biliriz.
71. Sizden oraya uğramayacak yoktur. Bu Rabbinin üzerine aldığı kesinleşmiş bir karardır.
72. Sonra sakınıp korunan kimseleri kurtarırız, zalimleri de diz üstü çökmüş olarak orada bırakırız.
TAHA SURESİ
İniş Sırası: 45 • Mushaf Sırası: 20 • Mekki Sure • 135 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
102. O gün Sûr’a üflenir ve o gün suçluları, yüzleri-gözleri gömgök bir halde toplayıp süreriz!
103. Kendi aralarında; “Sadece on (gün) kaldınız” diye fısıldaşırlar.
104. Onların dediklerini Biz daha iyi biliriz. Tutulan yol olarak, en iyi olanları da der ki: “Sadece bir gün kaldınız!”
105. Ve sana dağlardan soruyorlar, de ki: “Rabbim onları kül gibi savuracak.
106. Yerlerini dümdüz (edip) boş bırakacaktır.
107. Orada, bir eğrilik ve bir tümsek göremezsin.”
108. O gün çağırana uyarlar; ki ondan hiçbir sapma yoktur. Rahmân için sesler kısılmıştır. Artık bir fısıltı dışında ses işitemezsin!
109. O gün şefaat fayda vermez, Rahmân’ın kendisine izin verdiği ve sözünden razı olduğu hariç!
110. O (Allah) onların, önlerindekini ve arkalarındakini bilir. Onlar ise ilimce onu kavrayıp kuşatamazlar.
111. Yüzler, gözeten ve yöneten diriye boyun eğmiştir. Bir zulüm yüklenen kişi perişan olmuştur.
112. Kim mümin olduğu halde faydalı işi en iyi şekilde yaparsa, bir zulümden ve hakkının çiğnenmesinden korkmaz.
123. (Allah) buyurdu ki: “İkiniz de oradan aşağı inin. Birinizin diğerinize yapabileceği düşmanlığa dikkat ederek!.. Benden size bir kılavuz geldiğinde, kim kılavuzuma tâbi olursa sapmaz ve sıkıntıya düşmez.
124. Kim Benim zikrimden yüz çevirirse; onun için stres dolu/sıkıcı/mutsuz bir hayat vardır ve kıyamet günü onu kör olarak haşrederiz.”
125. ”Rabbim” dedi: “Beni niçin kör olarak haşrettin? Oysa ben görür idim.”
126. (Allah) buyurdu ki: “İşte böyledir. Ayetlerimiz sana geldi. Oysa sen onları unuttun (görmezlikten geldin). Sen de bugün işte böyle unutulursun.”
127. İşte Biz ölçüsüzce davrananları ve Rabbinin ayetlerine inanmayanları böyle cezalandırırız. Elbette, ahiret azabı daha şiddetlidir ve süreklidir/sonsuzdur.
ŞUARA SURESİ
İniş Sırası: 47 • Mushaf Sırası: 26 • Mekki Sure • 227 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
88. O gün mal ve oğullar fayda vermez.
89. Ancak, Allah’a temiz bir kalp ile gelenler başka!”
90. Cennet muttakilere yaklaştırılır.
91. Cehennem azgınlara apaçık gösterilir.
92. Onlara şöyle denir: “Kulluk edip durduklarınız nerede?
93. Hani Allah ile aranıza koyduklarınız? Size yardım edebiliyorlar veya kendileri yardım görüyorlar mı?” ”
94. Oraya tepetaklak atılırlar. Onlar ve azgınlar...
95. Ve İblisin bütün askerleri/taraftarları da...
96. Orada birbirleriyle çekişerek derler ki:
97. “Allah’a yemin olsun biz apaçık bir sapıklık içinde imişiz.
98. Biz o zaman sizi âlemlerin Rabbi ile eşit tutuyorduk!
99. Bizi suçlulardan başkası saptırmadı.
100. Artık bizim şefaatçilerimiz yoktur.
101. Sıcak, candan bir dostumuz da yoktur!
102. Şâyet bizim için bir imkân/dönüş daha olsa da, inananlardan olsak.”
103. Şüphesiz bunda bir ibret vardır. Ancak onların birçoğu inanmıyor.
104. Şüphesiz O Rabbin; üstün olandır, merhametlidir.
NEML SURESİ
İniş Sırası: 48 • Mushaf Sırası: 27 • Mekki Sure • 93 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
83. O gün her toplumdan; ayetlerimizi yalanlayan kimselerden bir grup toplarız da, onlar bir arada tutuklu olarak sevkedilirler.
84. Nihayet geldikleri zaman, (Allah) buyurdu ki: “Ayetlerimizi yalanladınız mı? Onları ilim olarak kavrayamadığınız halde! Yoksa yaptığınız ne idi?”
85. Zalimlikleri yüzünden başlarına azap gelmiştir. Onlar konuşamazlar artık.
87. Sura üfleneceği gün, Allah’ın güven verdikleri[*] dışında yerde ve göklerde kim varsa korkudan kaskatı kesilecek, hepsi başlarını kaldıramayacak halde gelirler.
89. Kim bir iyilik getirirse onun için ondan daha hayırlısı vardır. O gün onlar korkudan emindirler.
90. Kim bir kötülük getirirse yüzüstü tepetaklak ateşe atılır! “Yapmakta olduklarınızdan başkasıyla mı cezalandırılıyorsunuz?”
KASAS SURESİ
İniş Sırası: 49 • Mushaf Sırası: 28 • Mekki Sure • 88 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
61. Şimdi kendisine güzel bir ödülü söz verdiğimiz ve de o söze kavuşacak olan kimse; dünya hayatının zevkini yaşayan sonra da, kıyamet günü yakalanıp getirilecek olan kimse gibi midir?
62. Ve o gün onlara seslenir, der ki: “O iddia etmiş olduğunuz ortaklarım nerede?!”
63. Cezayı hak edenler diyecekler ki: “Rabbimiz! Bunlar, hayallere daldırdığımız kimselerdir; tıpkı bizim daldığımız gibi daldırdık. Onlardan ilişkimizi kesip sana yöneldik. Zaten kulluk ettikleri yalnız biz değildik”.
64. Ve onlara denildi ki: “Bana koştuğunuz o ortaklarınızı çağırın.” Hemen onları çağırdılar. Fakat kendilerine cevap veremezler ve azabı görürler. Onlar doğru yolu izleselerdi ne olurdu?!
65. O gün onlara seslenir, der ki: “Gönderilen elçilere ne cevap verdiniz?” 66. İşte o gün bütün bahaneleri batıl/geçersiz olur ve birbirlerine de soramazlar!
74. Evet, o gün (Allah) onlara seslenir, der ki: “O iddia ettiğiniz ortaklarım nerede?”
75. Her ümmetten bir şahit çekip çıkardık da: “Delilinizi getirin” dedik. Artık bilmişlerdir ki; kesinlikle gerçek Allah’a aittir ve uydurup iftira ettikleri şeyler kendilerinden sapıp gitmiştir.
İSRA SURESİ
İniş Sırası: 50 • Mushaf Sırası: 17 • Mekki Sure • 111 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
13. Her insanın yapıp ettiğini kendi boynuna doladık. Kıyamet günü onun için, kendisini açılmış olarak bulacağı bir kitap çıkarırız.
14. “Kitabını oku. Hesapçı olarak bugün sana nefsin yeter.”
71. O gün, insanların tümünü liderleri/önderleri ile çağırırız. Kimlerin kitabı sağından verilirse işte onlar kitaplarını okurlar ve en ufak bir zulme/haksızlığa uğratılmazlar.
72. Kim bu dünyada aklı ile gerçekleri görmeyen bir kör ise, ahirette de kördür. Ve yolca daha da şaşkındır/sapıktır.
YUNUS SURESİ
İniş Sırası: 51 • Mushaf Sırası: 10 • Mekki Sure • 109 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
27. Kötülükleri yapanlara gelince, her bir kötülüğün karşılığı/cezası kendi dengi iledir. Onları bir zillet kaplar. Onları Allah’a karşı koruyacak hiç kimse yoktur. Onların yüzleri sanki karanlık geceden parçalara bürünmüştür!
28. O gün, onların hepsini bir araya toplarız. Sonra, ortak koşan kimselere deriz ki: “Siz ve koştuğunuz ortaklar yerlerinizde durun!” Artık aralarını açmışızdır. Ve koştukları ortaklar dediler ki: “Siz, bize kulluk ediyor değildiniz ki!
29. Sizinle bizim aramızda şahit olarak Allah yeter. Gerçekten biz, sizin bize kulluk etmenizden tamamen habersizdik!”
30. İşte orada her nefis geçmişte yapıp ettiğiyle sorgulanacaktır! Ve onlar gerçek sahipleri olan Allah’ın katına döndürülürler. Ve iftira edip uydurdukları şeyler onlardan kaybolup gitmiştir!
45. Onları bir araya topladığı gün sanki onlar sadece, görüşüp tanıştıkları gündüzün bir saati kadar kalmış gibiler! Hüsrana uğramışlardır; Allah’ın huzuruna çıkmayı yalanlayan kimseler! Çünkü onlar, doğru yola gelmemişlerdi.
HUD SURESİ
İniş Sırası: 52 • Mushaf Sırası: 11 • Mekki Sure • 123 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
104. Ancak Biz onu, bir süreye kadar erteliyoruz.
105. O gün geldiğinde, O’nun izni olmadan hiç kimse konuşamaz. Onlardan kimi mutsuzdur, kimi mutludur.
106. Mutsuz olan kimseler, ateşin içindedirler. Onlar orada feci şekilde inlerken ve bir de soluk alış-verişleri vardır ki, (korkunçtur).
107. Gökler ve yer durdukça onlar da orada kalacaklardır. Rabbinin çıkaracakları başka. Rabbin ne dilerse onu yapar.
108. Rabbinin emrettiği (cennetlerde yer değiştirmeler) hariç; mutlu kılınan (rahmet edilen, sevinçli, suçsuz) kimseler ise, cennet içindedirler, orada (ölmeden) sonsuz kalıcıdırlar; göklerin ve yeryüzünün değiştirile değiştirile sonsuz duracağı gibi!.. Bu kesintisiz bir lütuftur!
EN’AM SURESİ
İniş Sırası: 55 • Mushaf Sırası: 6 • Mekki Sure • 165 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
15. De ki: “Eğer, ben Rabbime isyan edersem; gerçekten büyük bir günün azabından korkarım.”
16. O gün kim ondan kurtulursa; O, ona rahmet etmiştir. İşte bu, apaçık kurtuluş ve başarıdır.
22. Onların hepsini topladığımız gün; sonra, ortak koşan kimselere deriz ki; “O sanmış olduğunuz ortaklarınız nerede?”
23. Sonra, onların: “Rabbimiz Allah’a yemin olsun ki; biz ortak koşanlar değildik” demelerinden başka çareleri kalmadı.
24. Bak, nasıl da kendilerine karşı yalan söylediler! İftira edip uydurdukları şeyler de, kendilerinden sapıp/kaybolup gitti.
25. İçlerinden sana kulak veren kimseler var; zekâlarını işletmiyorlar, anlamak istemiyorlar, duymak istemiyorlar. Onlar, her türlü mucizeyi görseler yine de ona inanmak istemiyorlar. Hatta sana geldikleri zaman seninle tartışırlar. İnkârcı kimseler derler ki: “Bu ancak öncekilerin masallarıdır.”
26. Onlar, insanları ondan alıkoyarlar ve kendileri de ondan uzak dururlar. Böylece, ancak kendilerini mahvediyorlar. Ama farkında değiller.
27. Hani onları ateşin başında durdurulmuş iken bir görsen! Derler ki: “Ne olurdu biz dünyaya geri çevrilseydik ve Rabbimizin ayetlerini yalanlamasaydık ve müminlerden olsaydık!”
28. Hayır! Daha önce gizlemekte oldukları şeyler onlara göründü. Eğer geri gönderilselerdi, yine kendilerine yasak edilen şeyleri yapmaya dönerlerdi. Şüphesiz, onlar yalancıdırlar.
29. Dediler ki: “Bu dünya hayatımızdan başkası yoktur. Biz tekrar diriltilecek değiliz.”
30. Hani onları, Rablerinin huzurunda durdurulmuş iken bir görsen! “Bu gerçek değil miymiş?” buyurur. Derler ki: “Evet, Rabbimizin hakkı için öyle!” ”Öyleyse azabı tadın inkâr etmiş olduğunuzdan dolayı” denilir.
31. Gerçekten; Allah ile karşılaşmayı yalanlayan kimseler hüsrana uğradılar. Nihayet, o saat ansızın kendilerine geldiği zaman; “Orada, aşırı giderek günah işlememizden dolayı yazıklar olsun bize” dediler. Günahlarını sırtlarına yüklenmiş olarak! Dikkat edin; yüklenip taşıdıkları şeyler, ne kötüdür!
32. Dünya hayatı bir oyun ve bir eğlenceden başka bir şey değildir. Ama ahiret yurdu, korunup sakınan kimseler için daha iyi/daha kalıcıdır. Hala aklınızı kullanmıyor musunuz?
94. Allah tarafından onlara denecek ki “Size verdiklerimizi arkanızda bırakıp ilk önce yarattığımız gibi karşımıza tek tek geldiniz. İşlerinizde size eşlik edeceklerini kurguladığınız şefaatçilerinizi de yanınızda göremiyoruz. Aranız iyice açılmış; kuruntusunu ettikleriniz sizden savuşup kaybolmuşlar”
128. Herkesi toplayacağı gün Allah şöyle diyecektir: “Ey cinler! Bir çok insanı ele geçirdiniz.” Onların insan dostları diyecekler ki "Rabbimiz! Birbirimizden yararlandık. Nihayet bize biçtiğin sürenin sonuna ulaştık." Allah şöyle diyecek: “Yeriniz, içinde ölmeyeceğiniz ateştir. Koyduğum kurala uymuş olanlarınız başka![*]” Senin Sahibin doğru karar verir, her şeyi bilir.
[*] Bkz. Nisa 4/48 ve dipnotu. Allah, şirkin dışındaki günahları affedebileceğini bildirdiği için müşrik olmadığı halde ebedi cehennem cezasını hak edenler çıkarılabilirler.
129. Böylece biz, yapıp ettiklerine karşılık yanlış yapanların kimini kiminin peşine takarız.
130. “Ey cin ve insan topluluğu! Size içinizden ayetlerimi anlatan ve bugünle karşılaşacağınıza dair, sizi uyaran elçiler gelmedi mi?” “Kendi aleyhimize şahidiz” dediler. Dünya hayatında aldandılar. Ve kendilerinin inkârcılar olduklarına, kendileri aleyhinde şahitlik ettiler.
SAFFAT SURESİ
İniş Sırası: 56 • Mushaf Sırası: 37 • Mekki Sure • 182 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
15. Şöyle dediler: “Bu, apaçık büyüden başka bir şey değildir.
16. Biz öldüğümüz, toprak ve kemik yığını olduğumuz zaman mı Biz mi gerçekten diriltilecek mişiz?
17. Önceki atalarımız da mı?”
18. De ki: “Evet, hem de aşağılanmış, boyun bükmüş kimseler olarak!”
19. İşte o, korkunç bir sestir. Onlar hemen bakıp dururlar!
20. Derler ki: “Yazıklar olsun bize! Bu, hesap günüdür!”
21. İşte bu yalanlayıp durmuş olduğunuz ayırt edilme günüdür!
22. “O zalimleri, kendilerine eşlik edenlerle[*] ve kulluk ettikleri kimselerle bir araya getirin.
[*] Bu ayetteki ezvâc أَزْوَاجَ kelimesi “eşler” değil, “eşlik edenler”anlamındadır. Vakıa suresinde birbirine eşlik edenler “ezvâc=أَزْوَاجَ” üçe ayrılmışlardır: Önde gidenler, defteri sağdan verilenler ve soldan verilenler. (bkz. Vakıa 56/7-10)
23. Allah hariç! Artık onları, cehennemin yoluna sürün...
24. Onları tutuklayın çünkü onlar sorguya çekilecekler.
25. “Neyiniz var? Neden birbirinize yardım etmiyorsunuz?”
26. AKSİNE, bugün onlar, teslim olmuşlardır.
27. Ve birbirlerine dönerek, birbirlerini sorumlu tutacaklar.
28. Derler ki: “Gerçekten bize ‘iyilik yapıyoruz’ diye gelenler sizdiniz.”
29. Diğerleri de şöyle derler: “Aksine siz, inanan kişiler değildiniz.
30. Bizim sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu. Aksine siz, azmış bir toplum idiniz!
31. Artık Rabbimizin sözü üzerimize hak oldu. Şüphesiz biz tadıcılarız!
32. Evet, biz sizi saptırıp azdırdık. Ç ünkü, bizler de sapıtmış azgın kişiler idik.”
33. Muhakkak o gün onlar, azapta ortaktırlar.
34. İşte Biz, suçlu günahkarlara böyle yaparız!
35. Çünkü onlara: “Allah’tan başka İlâh yoktur” denildiği zaman büyükleniyorlar
36. ve diyorlardı ki: “Biz, mecnun bir şair için ilâhlarımızı terk mi edeceğiz?”
37. Aksine o gerçeği getirmişti ve elçileri de doğrulamıştı.
38. Şüphesiz siz, acıklı azabı tadıcılarsınız.
39. Yapmış olduklarınızdan başkasıyla cezalandırılmıyorsunuz!
LOKMAN SURESİ
İniş Sırası: 57 • Mushaf Sırası: 31 • Mekki Sure • 34 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
33. Ey insanlar! Rabbinizden sakının! Babanın çocuğunun yükünü yüklenemeyeceği, çocuğun da babasının yükünü yüklenemeyeceği o günden korkun! Şüphesiz, Allah’ın sözü gerçektir. Öyleyse dünya hayatında aldanmayın ve sakın çok aldatıcı (şeytan) sizi Allah’ın affına güvendirmesin!
SEBE SURESİ
İniş Sırası: 58 • Mushaf Sırası: 34 • Mekki Sure • 54 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
31. İnkâr eden kişiler dediler ki: “Biz bu Kur’an’a ve ondan öncekilere asla inanmayacağız.” Sen o zalimleri Rablerinin huzurunda tutuklanmış halde, birbirlerine söz atıp dururlarken bir görsen! Zayıf düşürülenler büyüklük taslayanlara derler ki: “Eğer siz olmasaydınız, elbette biz inanan kişiler olurduk.”
32. Büyüklük taslayanlar da horlanıp zayıf düşürülenlere dediler ki: “Size geldikten sonra, hidayetten (doğru yoldan) sizi, biz mi çevirdik/engelledik? Zaten kendiniz suçlular idiniz.”
33. Zayıf düşürülenler de büyüklük taslayanlara dediler ki: “Hayır, öyle değil! Gece ve gündüz tuzak planlıyordunuz! O zaman; siz bize Allah’ı inkâr etmemizi, O’na ortaklar edinmemizi emrediyordunuz.” Azabı gördüklerinde pişmanlıklarını içlerinde gizlediler. Biz de nankör kimselerin boyunlarına demir halkalar geçirdik. Ancak yapıp ettikleriyle cezalandırılmıyorlar mı?
40. O gün, onların hepsini bir araya toplayacak, sonra meleklere buyuracak: “Bunlar mı size kulluk ediyorlardı?”
41. Derler ki: “Seni tenzih ederiz/Sen yücesin! Bizim velimiz/koruyucumuz onlar değil Sensin. Hayır onlar, cinlere (görmedikleri varlıklara) sığınıyor/kulluk ediyorlardı. Birçoğu onlara iman edicilerdi.”
42. Artık bugün bir kısmınızın bir kısmınıza fayda sağlamaya ve zarar vermeye gücü yetmez. Zulmedenlere: “Yalanlamış olduğunuz ateş azabını tadın!” deriz.
51. Korku ve telâşa kapıldıklarında sen onları bir görsen! Artık kaçış ve kurtuluş yoktur! Çok yakın bir yerden yakalanmışlardır!
52. Ve: “O’na iman ettik” dediler. Onlar için uzak bir yerden imana ulaşmak, nasıl mümkün olur ki?
53. Halbuki, daha önce onu inkâr etmişlerdi. Uzak bir yerden gayba taş atıp duruyorlardı.
54. Kendileriyle, iştahla arzuladıkları şeyler arasına perde çekilmiştir! Tıpkı, daha önce, onların benzerlerine yapıldığı gibi. Çünkü onlar faydasız bir şüphe/tereddüt içindeler.
ZÜMER SURESİ
İniş Sırası: 59 • Arapça Mushaf Sırası: 39 • Mekki Sure • 75 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
24. Kim yüzünü kıyamet günü azabın en kötüsünden koruyabilir? Zalimlere: “Kazanmış olduğunuzu tadın!” denilir
30. Şüphesiz, sen öleceksin. Şüphesiz, onlar da ölüp gidecekler!
31. Sonra siz, kıyamet günü Rabbinizin huzurunda davalaşacaksınız!
47. Eğer, yeryüzünde bulunanların tümü, zulmedenlere/yanlış yapanlara/hainlere ait olsaydı ve -beraberinde bir o kadarı da onlara ait olsaydımutlaka onu, kıyamet gününün kötü azabından (kurtulmak için), fidye olarak verirlerdi. Çünkü Allah tarafından, hiç hesap edemedikleri şeyler karşılarına çıkarılmıştır!
48. Kazanmış oldukları şeylerin karşılığı, onlara görünmüştür. Ve alay ediyor oldukları şey onları kuşatmıştır.
60. Kıyamet günü, Allah’a yalan isnat edenleri/uyduranları görürsün; onların yüzleri simsiyah kesilmiş haldedir! Cehennemde büyüklenenler için yer mi yok?
61. Allah başarılarıyla korunup sakınanları kurtarır. Onlara bir fenalık/kötülük dokunmaz ve onlar (o gün) üzülmezler!
67. Allah’ı, gereğince takdir edemediler/tanıyamadılar. Kıyamet günü; yeryüzü tamamen O’nun tasarrufundadır/emri altındadır. Ve gökler de O’nun emri altındadır/kudreti ile dürülmüştür. O, yaratıklara benzemez, egemenliği sınırsızdır! O, onların ortak koştuklarından yücedir!
68. Sura üfürülünce Allah’ın tercih ettikleri dışında göklerde ve yerde kim varsa ölecektir. Sonra ona bir daha üfürülünce hemen ayağa kalkıp anlamaya başlayacaklardır.
69. Yer, Rabbinin ışığıyla aydınlanacak, Kitap ortaya konacak, nebiler ve tanıklar getirilecektir. Aralarında doğru bir yargılama olacak, kimseye haksızlık yapılmayacaktır.
70. Herkese kazancı tam olarak verilecektir. Allah, onların neler yaptıklarını çok iyi bilir. .
71. Ayetleri görmezlikten gelenler (kafirler), bölükler halinde Cehennem’e gönderileceklerdir. Oraya varınca kapıları açılacak ve oranın bekçileri şöyle diyeceklerdir: “Size içinizden elçiler gelip Rabbinizin âyetlerini yüzünüze karşı okumadılar mı? Böyle bir günle karşılaşacağınızı söyleyip sizi uyarmadılar mı?” Onlar: “Evet” diyecekler ama o kafirlerin azap çekeceklerine dair o söz, artık yerine getirilmiş olacaktır.
72. Onlara şöyle denecektir: “Ölümsüz olarak kalmak üzere Cehennem’in kapılarından girin. Büyüklük taslayanların yeri ne kötüymüş!”
73. Rablerinden çekinerek kendini korumuş olanlar ise bölükler halinde Cennet’e gönderileceklerdir. Oraya varınca kapıları açılacak ve bekçiler şöyle diyeceklerdir: “Esenlik ve güvenlik artık size (selâmun aleykum). Ne iyi yaptınız. Ölümsüz olarak kalmak üzere girin içeriye.”
74. Cennete girenler şöyle derler: “Bize verdiği sözü tutan Allah, her şeyi güzel yapar. Bu yeri bize verdi. Cennetin istediğimiz yerine yerleşeceğiz. Çalışanların aldığı ödül ne güzelmiş!”
75. Göreceksin ki melekler arş[*]’ın çevresini kuşatmışlar, Rablerinin her şeyi güzel yapmasına karşılık O’na boyun eğmişlerdir. Onların arasında da doğru bir yargılama yapılmıştır. Şöyle denir: ”Her şeyi güzel yapan yalnız Allah’tır. O, tüm varlıkların Sahibidir.”
[*] Yönetim merkezi, taht.
MÜMİN SURESİ
İniş Sırası: 60 • Mushaf Sırası: 40 • Mekki Sure • 85 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
10. Gerçekleri inkâr eden/gizleyen kimselere seslenilir: “Elbette Allah’ın gazabı, sizin kendi kendinize olan gazabınızdan daha büyüktür. Hani siz, imana çağırılıyordunuz da inkâr ediyordunuz.”
11. Dediler ki: “Rabbimiz! Bizi iki kez öldürdün, iki kez dirilttin. Sonunda, günahlarımızı itiraf ettik. Çıkmak için bir yol var mı?”
12. “Sizin bu haliniz şundandır: Yalnız bir tek Allah’a çağırıldığınız zaman inkâr etmiştiniz. O’na ortak koşulunca ise iman ediyordunuz. Hüküm artık yüce, büyük, Allah’ındır.”
15. O, dereceleri yükseltir, Arş’ın (yönetimin) Sahibidir. Yüzleşme günü konusunda uyarılarda bulunsun diye seçtiği kişiye, emirlerini içeren bilgiler[*] verir.
[*] Ruh Allah’ın emrinin içeriğidir. “Sana ruhu soruyorlar. De ki: “Ruh Sahibinizin emridir. Size verilmiş olan bilgi pek azdır.” (İsra 17/85)
16. O gün onlar, ortaya çıkarlar. Onlardan hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz. “Bugün mülk/hükümranlık kimindir?” “Bir olan, kahhar olan/mutlak otorite sahibi Allah’ındır.”
17. Bugün her nefis kazandığı ile cezalandırılır. Bugün zulüm yoktur. Şüphesiz Allah hesabı çabuk görendir.
38. Ve o inanan kimse şöyle söyledi: “Ey kavmim! Bana uyun. Sizi dosdoğru yola götüreyim!
39. Ey kavmim! Bu dünya hayatı ancak bir geçim yeridir. Şüphesiz ahiret ise, sonsuz durulacak karar yurdu/sonsuz vatandır!
44. Benim size söylediklerimi yakında hatırlayacaksınız. Ben işimi Allah’a ısmarlıyorum/havale ediyorum. Şüphesiz Allah kullarını görmektedir.”
45. Sonunda Allah onu, onların kurdukları tuzakların kötülüklerinden korudu. Ve Firavun ailesini azabın en kötüsü kuşattı.
46. Ateş!.. Sabah ve akşam ona sunulurlar. Kıyamet saati gelip çattığı gün: “Firavun ailesini azabın en şiddetlisine atınız!” denilir.
47. O vakit onlar, ateşin içinde çekişip dururlarken; horlanan zayıf kesim büyüklük taslayan kesime şöyle der: “Biz, size tâbi olanlar idik. Şimdi siz ateşin ufak bir kısmını bizden uzak tutabilir misiniz?”
48. Büyüklük taslayan kimseler dediler ki: “Gerçek şu ki; hepimiz onun içindeyiz. Muhakkak ki Allah, kulları arasında hükmünü/kararını vermiş!”
49. Ateşteki kimseler, cehennem bekçilerine dediler ki: “Rabbinize yalvarın da bizden azabı bir gün hafifletsin.”
50. Dediler ki: “Elçileriniz size apaçık kanıtları getirmezler miydi?” “Evet!” dediler. “O halde, siz yalvarın durun” dediler. Oysa, küfre sapmışların duası/yalvarması, boşa gitmekten başka bir şey değildir.
51. Bakın, şüphesiz Biz; elçilerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında, hem de şahitlerin ayağa kalkacağı günde yardım ederiz.
52. O gün mazeretleri, zalimlere fayda sağlamaz. Onlar için lânet ve yurtların en kötüsü vardır.
FUSSİLET SURESİ
İniş Sırası: 61 • Mushaf Sırası: 41 • Mekki Sure • 54 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
19. ALlah’a düşman olanların ateşe sürüldükleri o gün, onlar toplanıp bir araya getirilirler;
20. nihayet oraya vardıklarında kulakları, gözleri ve derileri yapmış oldukları şeyler hakkında, onların aleyhine şahitlik ettiler.
21. Kendi derilerine dediler ki: “Niçin aleyhimize şahitlik ettiniz?” Dediler ki: “Allah bizi konuşturdu! Herşeyi konuşturabilen Allah! Sizi ilk defa O yaratmıştır. Ve yine O’nun katına döndürülüyorsunuz.”
22. Siz, ne kulaklarınızın, ne gözlerinizin ve ne de derilerinizin, aleyhinize şahitlik etmesinden sakınıp gizlenmiyordunuz. Aksine kapalı yerlerde işlediğiniz suçları bilemeyeceğini sanıyordunuz.
23. İşte Rabbinize karşı beslediğiniz bu zannınız, sizi mahvetti ve hüsrana uğrayanlardan oluverdiniz!
24. Şimdi, eğer dayanabilirlerse onların yeri ateştir. Ve özür dilemek isterlerse özürleri kabul edilmeyecektir.
ŞURA SURESİ
İniş Sırası: 62 • Mushaf Sırası: 42 • Mekki Sure • 53 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
22. O azap zalimlerin yaptıklarından dolayı tepelerine inerken, korkudan titrediklerini görürsün. İnanan ve faydalı bir işi en iyi şekilde yapanlar ise, cennet bahçeleri içindedirler. Rableri katında, her ne dilerlerse/isterlerse onlarındır. İşte en büyük lütuf budur.
ZUHRUF SURESİ
İniş Sırası: 63 • Mushaf Sırası: 43 • Mekki Sure • 89 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
66. Onlar, ille de saati mi bekliyorlar? Farkında olmadıkları bir anda, ansızın kendilerine gelmesini mi?
67. O gün samimî dostlar birbirlerine düşmandırlar! Allah’tan korkup sakınanlar hariç!
68. “Ey kullarım! Bugün size korku yoktur ve siz üzülmezsiniz.”
69. Bunlar ayetlerimize inandılar ve teslim olarak gereğini yerine getirmeye çalıştılar.
70. “Siz ve eşleriniz cennete girin! Ağırlanarak neşelendirileceksiniz.”
71. Onların etrafında altın tepsiler ve kadehler dolaştırılır; orada nefislerin çektiği ve gözlerinin hoşlandığı şeyler vardır. “Siz orada (ölümsüz) sürekli kalıcılarsınız.
72. Yapmış olduklarınıza karşılık, size miras bırakılan cennet işte budur!
73. Orada sizin için birçok meyveler vardır onlardan yersiniz.”
74. Şüphesiz suçlular cehennem azabı içinde sonsuz kalıcıdırlar.
75. Onlardan hiç kesintiye uğramayacaktır ve onlar orada ümitsizdirler!
76. Biz onlara zulmetmedik, fakat kendilerine zulmediyorlardı.
77. (Kâfirler) şöyle seslendiler: “Ey Malik! (Ey cehennem görevlisi, söyle de) Rabbin, bizim işimizi bitirsin/hakkımızda hükmünü (acele) versin.” O (görevli) dedi ki: “Şüphesiz siz sonsuza dek kalıcısınız.”
DUHAN SURESİ
İniş Sırası: 64 • Mushaf Sırası: 44 • Mekki Sure • 59 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
10. Öyleyse şimdi sen, gökyüzünde açık bir duman görüneceği günü gözetle!
11. O, insanları sarıp kaplayıverir. İşte bu, çok acıklı bir azaptır.
12. “Rabbimiz! Azabı bizden kaldır. Çünkü biz kesin inananlarız” (derler).
13. Artık onlar için öğüt almak nasıl mümkün olabilir ki?! Oysa kendilerine apaçık bir elçi gelmişti.
14. Sonra ondan yüz çevirdiler ve dediler ki: “Bu öğretilmiş/eğitilmiş/yönlendirilmiş bir mecnundur!”
15. Biz azabı birazcık kaldırırız, ancak siz yine de eski halinize dönersiniz.
16. O gün büyük bir yakalayışla yakalarız. Çünkü Biz intikam alıcıyız!
40. Gerçek şu ki; ayırt etme/hüküm günü, onların hepsinin buluşma/duruşma günüdür.
41. O gün dostun dosta hiçbir şekilde yararı olmaz. Ve onlara yardım da edilmez.
42. Allah’ın rahmet ettiği kimseler hariç! Şüphesiz O; üstündür, esirgeyendir.
CASİYE SURESİ
İniş Sırası: 65 • Mushaf Sırası: 45 • Mekki Sure • 37 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
27. Göklerin ve yerin mülkü/imparatorluğu Allah’ındır. O Saat’in gelip çattığı gün; işte o gün, batıla/yanlışa sapanlar hüsrana uğrarlar.
28. Her toplumu dizleri üzerine çökmüş halde görürsün! Her toplum kendi kitabına (kayıtları tutulan kütüğüne) çağırılır (ve denilir ki:) “Bugün, yaptıklarınızın karşılığı verilecektir.”
29. “İşte (içinde tüm bilgilerinizi tuttuğumuz) kitabımız! Sizin aleyhinizde gerçeği konuşuyor. Çünkü Biz, yaptıklarınızı kaydediyorduk.”
30. İnanıp, salih amel/faydalı bir işi en iyi şekilde yapanlara gelince, Rableri onları rahmetine girdirir. İşte apaçık kurtuluş/başarı budur!
31. İnkârcılara gelince: “Ayetlerim size okunmuştu da siz büyüklük taslamış ve böylece suçlu bir toplum olmuştunuz, değil mi?”
32. Şüphesiz “Allah’ın sözü gerçektir ve o Saat’te şüphe yoktur” denildiği zaman siz demiştiniz ki: “Saat’in ne olduğunu bilmiyoruz. Biz, onun ancak bir varsayım olduğunu sanıyoruz! Kesin bilgi edinmiş değiliz” demiştiniz.
33. Yaptıkları işlerin kötülükleri onlara belli oldu ve kendisiyle alay ettikleri şey, onları kuşatıverdi.
34. Denildi ki: “Bu gününüzle karşılaşmayı unuttuğunuz gibi, Biz de bugün sizi unuturuz. Barınağınız ateştir! Ve size hiçbir yardımcı da yoktur.”
35. İşte böylece siz Allah’ın ayetlerini alaya aldınız. Dünya hayatında aldandınız. Artık bugün ondan çıkarılmazlar, özürleri de dinlenmeyecektir.
AHKÂF SURESİ
İniş Sırası: 66 • Mushaf Sırası: 46 • Mekki Sure • 35 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
20. İnkâr edenlere ateşe sunuldukları gün (şöyle denir): “Siz, güzel şeylerinizi dünya hayatında tüketip yok ettiniz! Orada onlarla keyif sürdünüz. Bugün, alçaltıcı azap ile cezalandırılacaksınız. Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslamanızdan ve yoldan çık(ıp azıtmış ol)manızdan dolayı!”
34. İnkâr edenlere ateşe sunulacakları gün: “Bu gerçek değil miymiş?” denilir. “Rabbimiz hakkı için, evet gerçekmiş” derler. Der ki: “Öyleyse, azabı tadın! İnkâr etmiş olmanızdan dolayı.”
ZARİYAT SURESİ
İniş Sırası: 67 • Mushaf Sırası: 51 • Mekki Sure • 60 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
1. Zirveye tırmananlar
2. Yük altına girenler
3. Kolayca yol bulanlar
4. ve işi paylaştıranlar hakkı için,[*]
[*] Buraya kadar dört âyette Allah yemin etmektedir. Allah’ın bir şeye yemin etmesi, o şeyin önemine vurgu yapmak ve daha sonra gelen şeye dikkat çekmek içindir. Bu yüzden biz, bu anlama uygun meal verdik.
5. Size vadedilen doğrudur;
6. hesap günü gerçekleşecektir.
7. Yörüngelerle dolu gök hakkı için,
8. siz gerçekten çelişkili söylemler içindesiniz.
9. Hesap verme inancından çevrilebilen çevriliyor.
10. Kurgularını gerçek gibi sunanlar kahrolsunlar.
11. Onlar duygularına hakim olamayarak yanlış yapanlardır[*].
[*] Buradaki sehv yani yanılma, kendi yanlışından kaynaklanan sehivdir. Allah Teala şöyle buyurur: “Bu Din hakkında yalanlar söyleyeni gördün mü? O, yetimi itip kakan, çaresizi doyurmak için teşvikte bile bulunmayan kişidir. Sürekli aynı şeyi yapan# bu gibi kişilerin çekecekleri var! Onlar, işlerini yaparken akılları başka yerde olanlardır. Onlar, gösteriş yapan, küçük yardımlara bile engel olan kimselerdir.. (Maun 107/1-7)
Burada anlatılan kişiler de kendilerini iyi göstererek kurgular kuran ve dini arzularına uyduranlardır.
12. Hesap verme günü ne zaman diye sorarlar.
13. Sordukları, kendilerinin ateşte yanacakları gündür!
14. O gün onlara; “Yaktığınız ateşin tadına varın; bir an önce gelmesini istediğiniz işte bu” denecek.
KEHF SURESİ
İniş Sırası: 69 • Mushaf Sırası: 18 • Mekki Sure • 110 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
47. O gün dağları yürütürüz ve yeryüzünü dümdüz olmuş/çırılçıplak görürsün. Onların hepsini toplamışızdır, içlerinden hiçbirini geride bırakmamışızdır.
48. Hepsi sıra sıra Rabbinin huzuruna sunulmuşlardır. Ant olsun, sizi ilk defa yarattığımız gibi Bize geldiniz. Oysa siz, sizin için; belli bir hesap zamanı tayin etmeyeceğimizi sanmıştınız.
49. Kitap ortaya konulmuştur. Artık suçluları onun içindekilerden dolayı, korkar bir durumda görürsün. Derler ki: “Eyvahlar bize! Bu kitaba ne oluyor böyle? Küçük-büyük hiçbir şeyi bırakmıyor, her şeyi toplamış sayıp döküyor!” Yaptıkları şeyleri hazır olarak bulmuşlardır. Rabbin hiç kimseye zulmetmez!..
52. O gün Allah der ki: “Bana ortak zannettiğiniz ortaklarımı çağırın.” Onları çağırdılar fakat kendilerine cevap veremediler. Biz onların aralarına bir uçurum koyduk.
53. Suçlular ateşi görmüşler, artık onun içine gireceklerini anlamışlardır. Fakat kaçıp kurtulacakları bir yer bulamamışlardır.
99. Biz o gün bazılarını bırakmışızdır, dalga dalga/izdiham halinde birbirlerine giriverirler. Sûr’a da üflenmiştir. Artık onların tümünü bir araya toplamışızdır.
100. O gün cehennemi kâfirler için açıkça göstermişizdir.
101. Onlar ki gözleri, Beni hatırlatan (doğadaki) ayetleri görmek istemiyorlardı ve (okunan ayetlerimizi de) dinlemeye tahammül edemiyorlardı.
NAHL SURESİ
İniş Sırası: 70 • Mushaf Sırası: 16 • Mekki Sure • 128 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
26. Onlardan önceki kimseler de tuzak kurmuşlardı. Allah’ın emri onların binalarına temellerinden geldi! Böylece üstlerindeki tavan tepelerine çöktü! Ceza onlara ummadıkları bir yerden geldi!
27. Sonra O, onları kıyamet gününde rezil eder. Ve der ki: “O ortaklarım nerede?” Kendileri uğrunda düşmanlık etmeye kalkıştığınız, o ortaklar?” Kendilerine ilim verilmiş kimseler: “Şüphesiz bugün rezillik ve kötülük inkârcılaradır” derler.
84. Her toplumdan bir şahit gönderdiğimiz gün, artık inkârcılara izin verilmez. Ve onların özür dilemeleri de istenmez/kabul edilmez.
85. Zalimler azabı gördükleri zaman, artık onlardan azap hafifletilmez, onlara süre de verilmez.
86. Ortak(şirk) koşanlar, Allah’a ortak saydıkları kişileri gördüklerinde derler ki “Rabbimiz! Ortak sayıp senden önce yardıma çağırdıklarımız işte bunlardır.” Onlar hemen şu karşılığı verirler: “Sizler kesinlikle yalancı kimselersiniz.”
87. O gün Allah’a teslim olmuşlardır. Uydurup durdukları şeyler de kendilerinden kaybolup gitmişlerdir.
88. İnkâra sapanlar ve Allah’ın yolundan çevirmiş olanlar var ya, onlara azap üstüne bir azap daha ekledik. Bozgunculuk yaptıklarından dolayı!
89. Dirilteceğimiz gün; her toplum için içlerinden kendilerine karşı bir şahit, seni de bunların üzerine şahit olarak getireceğiz! Biz kitabı sana; her şeyi açıklayıcı, teslim olanlara yol gösterici, rahmet ve bir müjde olmak üzere indirdik.
111. O gün herkes gelir, kendi nefsini kurtarmak için uğraşır. Herkese yaptıklarının tam karşılığı verilir. Onlara asla haksızlık edilmez.
İBRAHİM SURESİ
İniş Sırası: 72 • Mushaf Sırası: 14 • Mekki Sure • 52 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
21. Hepsi, Allah’ın huzuruna çıkacaklar! Zayıflar, büyüklük taslayan önderlerine diyecekler ki: “Şüphesiz biz size uymuştuk. Allah’ın azabından bir şey bizden savabilir misiniz?” (Önderleri ise) derler ki: “Allah bize yol gösterseydi, elbette biz de size yol gösterirdik. Şimdi sızlansak da sabretsek de bizim için birdir; bizim için kaçıp sığınacak bir yer de yoktur!”
22. İş/hüküm yerine getirildikten sonra, şeytan dedi ki: “Şüphesiz ki Allah size gerçek olanı vadetti, ben de size vadettim; ama ben, sözümden caydım/yalancı çıktım! Zaten, benim size karşı hiçbir gücüm yoktu ki. Ben sadece sizi çağırdım, siz de benim çağrıma uydunuz. O halde beni kınamayın; siz, kendi kendinizi kınayın. Ne ben sizi kurtarabilirim, ne de siz beni kurtarabilirsiniz! Zaten ben, daha önce beni Allah’a ortak koşmanızı da kabul edemezdim! Şüphesiz zalimler/hainler için, acıklı bir azap vardır.”
42. Sakın Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Sadece onları, dehşetten gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor!
43. O zaman başlarını dikerek koşarlar, bakışları kendilerine dönmez, yürekleri de sanki bomboştur!
44. İnsanları, kendilerine azabın geleceği şu günden uyar; o gün zulmedenler der ki: “Rabbimiz! Yakın bir süreye kadar bizi ertele de Senin çağrına uyalım, elçilere tabi olalım!” Siz daha önce de kendiniz için; ’hiçbir yıkım yoktur’ diye, yemin etmemiş miydiniz?
45. Siz, kendilerine zulmedenlerin yurtlarında yerleşmiştiniz! Onlara karşı ne yaptığımızı açıkça gördünüz. Size örnekler de vermiştik.
46. Gerçekten onlar tuzaklarını kurmuşlardı. Oysa onların tuzakları/planları Allah’ın bilgisi dahilindeydi; velev ki tuzakları dağları yerinden oynatacak olsa bile!...
48. O gün yeryüzü, başkasıyla değiştirilir. Ve gökler de... Bütün insanlar; O tek, hâkim Allah’ın huzurunda dururlar.
49. O gün suçluları, birbirlerine bağlı zincirlere vurulmuş olarak görürsün!
50. Gömlekleri katrandandır, yüzlerini ateş kaplamaktadır!
51. Böylece Allah herkese kazandıklarının karşılığını verir! Muhakkak ki Allah hesabı çabuk görendir.
52. İşte bu bütün insanlığa bir duyurudur: “Bununla uyarılsınlar, O Allah’ın, Tek İlâh/Kainatın İmpar0atoru olduğunu bilsinler ve temiz düşünce/akıl sahipleri de düşünüp öğüt alsınlar!”
ENBİYA SURESİ
İniş Sırası: 73 • Mushaf Sırası: 21 • Mekki Sure • 112 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
47. Kıyamet/diriliş günü için adalet terazileri kurarız. Artık hiçbir nefse zulüm/haksızlık edilmez. Eğer (yapılanlar) bir hardal tanesi ağırlığınca da olsa, onu getiririz (ortaya koyarız). Hesap görenler olarak, Biz yeteriz!
95. Etkisizleştirdiğimiz bir kentin halkı mahrum kalır, eski hallerine dönemezler.
96. (Onlardaki bu durum Kıyamet günü) Yecuc ile Mecuc’un[1*](kabirleri) açılıncaya kadar sürer. O zaman her bir tümsekten[*2] çıkar, hızla giderler.
97. Artık gerçek tehdidin (cehennemin) vakti yaklaşmıştır. Birde bakarsın ki bu kâfirlerin gözleri fal taşı gibi açılmış “Yazık oldu bize, bunu hesaba katmamıştık, aslında yanlış yapıyorduk” diyorlar.
98. Hem siz, hem de Allah ile aranıza koyarak kulluk ettikleriniz cehennem odunudur. Siz oraya gireceksiniz.
99. Eğer onlar ilâh olsalardı oraya girmezlerdi. Oysa, hepsi orada sonsuz kalacaklardır.
100. Orada, onlar için bir inleme vardır. Onlar orada, hiçbir şey duymazlar.
101. Tarafımızdan, kendilerine bir güzellik takdir edilen kimseler, işte onlar, ondan (cehennemden) uzaklaştırılmışlardır.
102. Onun uğultusunu duymazlar, canlarının istediği şey/nimetler içinde sonsuz kalacaklardır.
103. O en büyük korku onları üzmez. Melekler, onları şöyle karşılar: “İşte bu, vadedilmiş olduğunuz gündür.”
104. O gün, gökyüzünü toplayıp katlarız; yazılı kâğıtların tomarlarını/kitabın sayfalarını dürer gibi! İlk yaratmaya başladığımız gibi onu (insanı) yeniden var ederiz. Bu üzerimize (aldığımız) bir vaattir. Şüphesiz Biz, söylediklerimizi/vaatlerimizi yapanlarız.
MÜMİNUN SURESİ
İniş Sırası: 74 • Mushaf Sırası: 23 • Mekki Sure • 118 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
63. Yok, onların kalpleri başka şeylere dalmıştır. Çünkü kendilerinin öncelikli işleri vardır; onlar ona çalışırlar
64. Onların şımarık olanlarını azaba alınca hemen çığlığı basarlar.
65. Bugün çığlık atmayın; bizden yardım görmeyeceksiniz.
66. Size âyetlerimiz okunmuştu da siz arkanızı dönmüştünüz.
67. Okunana karşı büyükleniyor, geceleyin de ağzınıza geleni söylüyordunuz.
101. Sur’a üflendiği zaman, artık o gün aralarında soy-sop yakınlığı yoktur ve birbirlerine de soramazlar.
102. Kimlerin tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtulmuş olanlardır.
103. Kimlerin tartıları hafif gelirse, işte onlar kendi kendilerini zarara uğratanlardır; cehennemin içinde temelli kalanlardır.
104. Ateş yüzlerini yalayıp geçer; onlar orada dişleri açıkta (yanmış yüzle) sırıtanlardır!
105. (Ve Allah onlara): “Ayetlerim size okunuyordu da, siz onları yalanlıyordunuz, değil mi?” (diyecek).
106. Dediler ki: “Rabbimiz! Azgınlığımız/aşırı isteklerimiz bize galip geldi ve biz sapkınlıkta olan bir topluluk olduk.
107. Rabbimiz! Bizi buradan çıkar. Eğer bir daha (yaptığımız kötülüklere) dönersek, artık gerçekten biz zalimlermişiz.”
108. Allah buyurur: “Orada sinin! Bana karşı bir şey söylemeyin!
109. Gerçek kullarımdan: ‘Rabbimiz! İnandık, artık bizi bağışla ve bize merhamet et, Sen merhamet edenlerin en iyisisin’ diyen bir topluluk vardı.
110. Ama siz, onları (müminleri) alaya almıştınız, öyle ki, bu yaptığınız sonunda size Beni anmayı unutturdu! Siz onlara (müminlere) gülüyordunuz!
111. İşte Ben, elbette bugün, onları, sabretmelerine karşılık mükâfatlandırdım. Şüphesiz onlar, muratlarına erenlerdir/kazananlardır!”
112. (Allah) “Yeryüzünde kaç yıl kaldınız?” dedi.
113. Dediler ki: “Bir gün, yahut bir günün bir kısmı kadar kaldık. Sayanlara sor!”
114. (Allah): “Siz, pek az bir zaman kaldınız; şayet bilmiş olsaydınız” buyurur.
115. “Yoksa, sizi boş yere yarattığımızı mı sandınız? Bize döndürülüp getirilmeyeceğinizi mi sandınız?”
116. Öyleyse, artık (bilin ki); O, gerçek mülk/imparatorluk sahibi olan Allah pek yücedir. O’ndan başka İlâh yoktur. Kerim/şanlı Arş’ın Rabbidir.
SECDE SURESİ
İniş Sırası: 75 • Mushaf Sırası: 32 • Mekki Sure • 30 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
11. De ki: “Size vekil kılınmış olan ölüm meleği sizin canınızı alır. Sonra Rabbinizin katına döndürülürsünüz”.
12. O zaman bir görsen suçluları! Rablerinin huzurunda başlarını öne eğmişler: “Rabbimiz! Gördük ve duyduk, öyleyse bizi geri döndür de yararlı bir iş yapalım. Biz gerçekten, kesin inandık.”
13. “Yola gel” diye emretsek[*1] herkesi yola getirirdik, fakat şu sözün bana ait olduğu doğrudur: “Cehennemi cinler ve insanlarla dolduracağım.”[*2]
[*1] Fussilet 41/11
[*2] Bu, Allah Teala'nın İblis'in isyanı sırasında söylediği şu sözdür: Allah dedi ki “Emre itaatsizlikten kovulmuş olarak defol oradan! Hele onlardan biri sana uysun, cehennemi sizinle dolduracağım.” (Araf 7/18)
14. Öyleyse, tadın! Bugününüzle karşılaşmayı unuttuğunuzdan dolayı... Şüphesiz, Biz de sizi unuttuk. Yaptıklarınıza karşılık, tadın sonsuz azabı!
TUR SURESİ
İniş Sırası: 76 • Mushaf Sırası: 52 • Mekki Sure • 49 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
7. Gerçek şu ki; Rabbinin (hakedenlere) azabı mutlaka gerçekleşecektir,
8. onu engelleyecek bir güç yoktur.
9. O gün gök bir çalkanışla çalkalanır,
10. dağlar bir yürüyüş yürür ki...
11. İşte o gün yalanlayanların vay haline!
12. Onlar daldıkları bir batakta oyalanıp duruyorlar.
13. O gün onlar bir itilişle cehennem ateşine sürüklenirler;
14. “İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur!
15. Bu bir sihir midir, yoksa siz mi görmüyorsunuz?
16. Ona girin! İster sabredip dayanın, yahut ister sabretmeyin, sizin için farketmez! Sadece yapmış olduklarınızdan dolayı cezalandırılıyorsunuz.”
HAKKA SURESİ
İniş Sırası: 78 • Mushaf Sırası: 69 • Mekki Sure • 52 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
13. Sur’a tek bir üfürüşle üfürüldüğü zaman,
14. yeryüzü ve dağlar kaldırılıp da tek vuruşla birbirlerine çarpıldığı zaman,
15. işte o gün olacak olan olmuştur.
16. Ve gök yarılıp parçalanacak, çünkü o gün zayıf ve güçsüz düşecek/sarkacaktır!
17. Ve melekler onun (göğün) çevresinde onların üstünde de o gün; sekizi, Rabbinin Arş’ını taşırlar.
18. Siz o gün arz olunursunuz. Size ait hiçbir sır gizli kalmaz!
19. Kitabı sağından verilen kimseye gelince, der ki: “İşte, alın kitabımı okuyun!
20. Çünkü ben, hesabıma kavuşacağımı biliyordum.”
21. O artık, hoş/razı edici bir hayat içindedir,
22. yüksek bir cennette (bahçede).
23. Onun meyveleri sarkmış, koparılması çok kolaydır.
24. Yiyiniz, içiniz, afiyet olsun! Geçmiş günlerde peşin olarak gönderdiklerinize karşılık!..
25. Kitabı solundan verilen kimseye gelince, der ki: “Ne olurdu kitabım (suç dosyam) bana verilmeseydi
26. ve hesabımın ne olduğunu hiç bilmeseydim.
27. Ne olurdu o (ölüm), hesabımı kesip de bitirseydi (ölümüm sonum olsaydı!)
28. Malım bana fayda vermedi!
29. Otoritem de benden kopup gitti!”
30. “Tutun onu, hemen bağlayın!
31. Sonra onu çılgın bir aleve sallayın.
32. Sonra da onu boyu yetmiş arşın olan zincire vurun.
33. Çünkü o, yüce Allah’a inanmazdı.
34. Ve yoksula yedirmeye teşvik etmezdi!
35. Bugün ona burada yakın bir dost yoktur!
36. Ve irinden başka bir yiyecek de yoktur;
37. onu büyük günahkârlardan başkası yemez.”
MEARİC SURESİ
İniş Sırası: 79 • Mushaf Sırası: 70 • Mekki Sure • 44 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
8. O gün gökyüzü erimiş maden gibi olur!
9. Dağlar da atılmış yün gibi olur!
10. Hiçbir yakın dost, bir yakın dosta hâlini soramaz.
11. Birbirlerine gösterildikleri hâlde! Suçlu, o günün azabından kurtulmak için fidye vermek ister; oğullarını,
12. eşini ve kardeşini.
13. Ve kendisini barındıran soyunu sopunu/akrabalarını.
14. Yeryüzündekilerin hepsini verse de, kendisini kurtarsa...
15. Hayır hayır! Doğrusu o, alevlenen/yalın bir ateştir;
16. başın derisini kavurur,
17. sırt çevirip tersine gideni kendisine çağırır.
18. Ve (servet) biriktirerek (ekonomiye kazandırmayıp) stok yapanları!
43. O gün onlar, hızlı hızlı kabirlerinden çıkarlar; sanki dikili hedeflere doğru koşuyorlar gibi! 44. Gözleri düşüktür/baygındır, kendilerini bir zillet kaplamıştır! İşte, kendilerine söz verilen gün, bugündür!
NEBE SURESİ
İniş Sırası: 80 • Mushaf Sırası: 78 • Mekki Sure • 40 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
17. Şüphesiz ayırma günü, belirlenmiş bir vakittir.
18. O gün, Sûr’a üfürülür, bölük bölük gelirsiniz!
19. Gökyüzü açılmış, kapı kapı olmuştur!
20. Dağlar yürütülmüş, artık bir serap olmuştur!
21. Şüphesiz cehennem, bir hapishane;
22. azgınlar için varılacak yer olmuştur.
23. Sonsuz devirlerce, orada sürekli kalıcıdırlar.
24. Orada, ne bir serinlik tadarlar, ne de bir içecek.
25. Sadece kaynar bir su ve buzlu bir irin...
26. (Yaptıklarına karşılık) uygun bir ceza olarak!
27. Çünkü onlar, hiçbir hesap ummuyorlardı!
28. Ayetlerimizi yalanlayabildikleri kadar yalanlayıp durmuşlardı.
29. Biz de her şeyi sayan/konuşan/ortaya döken bir kitaba/sicil dosyasına yazmıştık/kaydetmiştik.
30. Şimdi tadın! Artık size, azaptan başka bir şey artırmayacağız!
38. Ruhların ve meleklerin saflar halinde ayağa kalkacağı günde Rahman’ın izin verdikleri dışında hiç kimse konuşmayacak; konuşan da doğru konuşacaktır.
39. O gün bunların hepsi bir bir gerçekleşecektir. Bunları isteyen, kendini Rabbine (Sahibine) yöneltecek yola girsin.
40. Biz sizi, yakın bir azapla uyarmış olduk. O gün kişi, yaptığı her şeyi görecek, kâfir[*] olan da “Keşke toprak olsaydım!” diyecektir.
NAZİAT SURESİ
İniş Sırası: 81 • Mushaf Sırası: 79 • Mekki Sure • 46 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
1. Kökten çözüm getirenler[*],
2. İşini zevkle yapanlar[*],
3. Kolayca iş başaranlar,
4. Yarıştıkça yarışanlar,
5. ve işi çekip çevirenler hakkı için[*]
[*] Buraya kadar olan beş âyette Allah yemin etmektedir. Allah’ın bir şeye yemin etmesi, sadece o şeyin önemine vurgu yapmak içindir. Bu yüzden biz, bu anlama uygun meal verdik.
6. şiddetli bir sarsıntının sarsacağı gün,
7. bir artçı sarsıntı olacaktır. (O sarsıntı ile herkes mezarından kalkacak).
8. O gün, bazı kalpler hızla çarpacak,
9. gözleri yere çakılacaktır[*]
[*] “Ne zaman ki yer, şiddetli bir sarsıntı ile sarsılır, dağlar un ufak olur. Arkasından yayılmış bir toz haline gelir; (o zaman) siz, üç sınıfa ayrılırsınız…” (Vakıa 56/4-7) O varlıklı yalancıları Bana bırak; onlara biraz süre ver! Yanımızda demir halkalar, alevli ateş, yutulması zor yiyecek ve acıklı bir azap vardır. Bunlar, yerin ve dağların sarsıldığı, dağların yayılmış kuma dönüştüğü günde olacak.” (Müzzemmil 73/11-14)
10. Şimdi diyorlar ki: “Biz mezar çukurunda iken gerçekten tekrar hayata mı döndürüleceğiz?
11. Hem de çürümüş kemikler haline gelmişken! Öyle mi?”
12. “O zaman bu, zararlı bir tekrar olur!” diyorlar.
13. (Bakın!) O iş, bir tek sese[*] bakar.
[*] Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Sura üflenince bunlar; derhal kabirlerinden kalkar ve hızla Rablerine (hesap verecekleri yere) doğru akın ederler. ‘Eyvah! Yatağımızdan bizi kim kaldırdı?’ derler. Onlara şöyle denir: “İşte bu, Rahman’ın tehdit ettiği şeydir. Demek ki elçiler doğru söylemişler.” (Yasin 36/51-52)
14. Hepsi birden yeryüzüne çıkar.
34. Ve böylece, o en büyük felâket geldiği zaman;
35. o gün insan neyin peşinde koştuğunu hatırlar!
36. Ve görmeleri için cehennem de açıkça sergilenmiştir.
37. Artık her kim azgınlık etmiş
38. ve dünya hayatını tercih etmişse,
39. muhakkak ki cehennem, (onun için) barınak yeridir/onun varacağı yerdir!
40. Her kim de, Rabbinin makamından korkmuş ve kendini boş tutkulardan alıkoymuşsa,
41. elbette varılacak yer cennettir!
İNFİTAR SURESİ
İniş Sırası: 82 • Mushaf Sırası: 82 • Mekki Sure • 19 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
1. Gökyüzü dağılıp savrulduğunda,
2. yıldızlar dökülüp saçıldığında,
3. denizler kabarıp taştığında,
4. kabirler alt üst olduğunda,
5. her kişi önceden ne işlediklerini/yaptıklarını ve geriye ne bıraktığını/yapmadıklarını bilir.
6. Ey insan! Sonsuz cömertliğin sahibi olan Rabbine karşı, seni aldatan nedir?
7. O seni yarattı, sana şekil verdi, seni ölçülü ve dengeli kıldı.
8. Seni belirlediği yapıda oluşturan da O’dur[*].
[*] Allah’ın bâri’ sıfatı vardır; her yarattığını farklı yaratır. Bu sebeple her insanın yapısı diğerlerinden farklıdır.
9. Hayır hayır! Aksine siz hesap ve cezayı yalanlıyorsunuz.
10. Halbuki üzerinizde gözcüler var;
11. şerefli/üstün/kerim yazıcılar,
12. ne yaptığınızı bilir(kaydeder)ler!
13. Şüphesiz iyiler, nimetler/mutluluk içindedirler!
14. Hiç şüphesiz suçlu ve günahkârlar da çılgın ateştedirler!
15. Onlar, din/hesap günü oraya girip yaslanırlar.
16. Ve onlar, ondan bir daha ayrılıp kaybolamazlar.
17. Hesap/din günü nedir, bilir misin?
18. Ve bir kez daha soruyorum: Hesap/din günü nedir, bilir misin?
19. O gün hiç kimse, hiç kimse için (zerre miktarı) bir şey (şefaat/şahitlik) yapamaz! Ve o gün buyruk/emir/otorite yalnız Allah’ındır!
İNŞİKAK SURESİ
İniş Sırası: 83 • Mushaf Sırası: 84 • Mekki Sure • 25 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
1. Gökyüzü yarıldığında,
2. kendisine yaraşır şekilde Rabbine boyun eğdiğinde,
3. yer dümdüz edildiğinde,
4. içinde olanları atıp da boşaldığında.
5. Ve yaraştığı üzere Rabbine boyun eğdiğinde!
6. Ey insan! Madem ki sen, Rabbinin katına varan yolda, çaba üstüne çaba göstermektesin, sonunda O’nun huzuruna ulaşacaksın.
7. Artık kimin sicili/dosyası/kitabı sağından verilirse,
8. o; kolay bir hesap ile hesaba çekilecek
9. ve sevinçli olarak ailesine dönecek!
10. Kimin de dosyası/sicili/kitabı ardından verilirse,
11. derhal yok olmayı çağıracak
12. ve (o) çılgın alevli ateşe atılacak.
13. Çünkü o, (dünyada iken) çevresi içinde sevinçli idi.
14. Çünkü o, hiç dönmeyeceğini sanmıştı!
15. Aksine hiç şüphesiz Rabbi onu görmekte idi.
16. Artık yemin ederim o şafak vaktine,
17. geceye ve derleyip topladığı şeylere
18. ve dolunay şeklini aldığı zaman Ay’a ki;
19. siz bir durumdan diğerine geçeceksiniz.
RUM SURESİ
İniş Sırası: 84 • Mushaf Sırası: 30 • Mekki Sure • 60 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
11. (İnsanı) yaratan Allah sonra ona yeniden can verecektir. Ve sonunda hepiniz O’nun huzuruna döndürülürsünüz.
12. Kıyamet saati gelip çattığı gün suçlular ümitsizliğe düşerler.
13. Allah’a koştukları ortaklardan, kendilerine şefaat (şahitlik) edenler de bulunmaz! Ve eski ortaklarını da inkâr eder/tanımazlar!
14. Kıyamet saati gelip çattığı gün, (herkesin) ne olduğu (gerçeği) ortaya çıkacaktır.
15. İnananlar ve salih (iyi) işler/yaptığı işin en iyisini yapanlar ise, onlar bir bahçe içinde neşelendirilirler.
16. İnkâr edip de ayetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalanlayanlara gelince; işte onlar tutuklanıp azabın içine getirilenlerdir!
55. Kıyamet koptuğu gün, suçlular; bir saatten fazla kalmadıklarına yemin ederler! İşte onlar, (dünyada da yalanlarla) çevriliyorlar.
56. Kendilerine ilim ve iman verilen kimseler (Rasûller); (kıyamet koptuğu gün, suçlulara) dediler ki: “Ant olsun, Allah’ın kitabında belirtildiği gibi, siz diriliş gününe kadar kaldınız; işte bu(gün) diriliş günüdür. Fakat siz inanmadınız/bugünü düşünmek bile istemediniz.”
57. O gün, zulmetmiş olan kimselere mazeretleri fayda vermez ve onlardan, özür dilemeleri de kabul edilmez.
ANKEBUT SURESİ
İniş Sırası: 85 • Mushaf Sırası: 29 • Mekki Sure • 69 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
53. Senden azabı acele istiyorlar. Şayet belirtilmiş bir süre olmasaydı, azap kendilerine hemen gelirdi. Elbette o kendilerine, hiç farkında olmadıkları bir anda ansızın gelecektir!
54. Senden azabı çabuklaştırmanı/acele istiyorlar; halbuki cehennem inkârcıların tümünü kuşatacaktır!..
55. O gün azap hem üstlerinden, hem de ayaklarının altından/yerden sarıp kuşatıverir! Ve (Allah): “Yapmış olduklarınızı tadın” buyurur.
BAKARA SURESİ
İniş Sırası: 87 • Mushaf Sırası: 2 • Medeni Sure • 286 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
47. Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimetlerimi hatırlayın; sizin üzerinizdeki nimetlerimi ve (bir zamanlar) sizi alemlere üstün kıldığımı da!..
48. Öyle bir günden sakının ki; (hiçbir) kimse başka bir kimse adına bir şey ödeyemez. Hiçbir kimseden, herhangi bir şefaat/aracılık/kayırma da kabul edilmez; o kimseden bir fidye/bir bedel de alınmaz ve onlara yardım da edilmez.
281. Öyle bir günden sakının ki; o gün hepiniz Allah’ın huzuruna döndürülüp götürüleceksiniz. Sonra herkese kazandığı amellerin karşılığı verilecek ve onlara asla haksızlık yapılmayacaktır.
AL-İ İMRAN SURESİ
İniş Sırası: 89 • Mushaf Sırası: 3 • Medeni Sure • 200 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
30. Herkesin yaptığı iyiliği ve yaptığı kötülüğü hazır bulacağı günde kişi, kötülükleri ile kendi arasında, uzak bir mesafe bulunmasını ister. Yine Allah, sizi kendisine karşı dikkatli olmanız hakkında uyarmaktadır. Allah kullarını çok esirgeyicidir.
106. O gün bazı yüzler ağarır, bazı yüzler kararır. Yüzleri kararanlara; “İmanınızdan sonra inkâr ettiniz, öyle mi? Öyle ise inkâr etmenize karşılık azabı tadın” denilir. 107. Yüzleri ağaranlar ise Allah’ın rahmeti içindedirler. Onlar orada ebedi kalacaklardır.
NİSA SURESİ
İniş Sırası: 92 • Mushaf Sırası: 4 • Medeni Sure • 176 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
41. Her ümmetten bir şahit getirdiğimiz ve seni de onların üzerine bir şahit yaptığımız zaman, bakalım onların hali nice olacak!..
42. Ayetleri görmezden gelenler (kâfirler) ve elçiye baş kaldırmış bulunanlar, o gün toprağa karışıp kaybolmuş olmayı ne kadar çok isterler. Çünkü Allah'tan hiçbir sözü gizleyemeyeceklerdir.
HADİD SURESİ
İniş Sırası: 94 • Mushaf Sırası: 57 • Medeni Sure • 29 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
12. Mümin erkeklerle mümin kadınların nurlarının, önlerinde ve sağlarında koştuğunu göreceğin gün kendilerine şöyle denir: “Bugün size müjdelenen şey içlerinden ırmaklar akan, ebedi olarak kalacağınız cennetlerdir.” İşte bu büyük başarıdır.
13. Münafık erkeklerle münafık kadınların iman edenlere; “Bize bakın ki, sizin ışığınızdan biz de aydınlanalım” diyecekleri gün, kendilerine; “Arkanıza dönün de bir ışık arayın” denilecektir. Derken aralarına kapısı olan bir sur çekilir. Bunun iç tarafında rahmet, onlar (münafıklar) tarafındaki dış cihetinde ise azap vardır.
14. (Münafıklar) müminlere şöyle seslenirler: “Biz de (dünyada) sizinle beraber değil miydik?” (Müminler de) derler ki: “Evet, fakat siz kendinizi yaktınız. Başımıza musibetler gelmesini gözlediniz, şüphe ettiniz. Allah’ın emri gelinceye kadar kuruntular sizi aldattı. O çok aldatıcı. Allah hakkında da sizi aldattı.”
15. Bugün artık ne sizden, ne de inkâr edenlerden bir fidye alınır. Barınağınız ateştir. Size yaraşan odur. Orası gidilecek ne kötü yerdir!
NUR SURESİ
İniş Sırası: 102 • Mushaf Sırası: 24 • Medeni Sure • 64 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
23. İffetli ve (haklarında uydurulan kötülüklerden) habersiz
24. mümin kadınlara zina isnat edenler, gerçekten dünya ve ahirette lânetlenmişlerdir. İşlemiş oldukları günahtan dolayı dillerinin, ellerinin ve ayaklarının kendi aleyhlerine şahitlik edecekleri günde, onlara çok büyük bir azap vardır.
25. O gün Allah onlara, kesinleşmiş cezalarının tam karşılığını verecek ve onlar, Allah’ın apaçık bir gerçek olduğunu bileceklerdir.
NİSA SURESİ
İniş Sırası: 92 • Mushaf Sırası: 4 • Medeni Sure • 176 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
40. Şüphesiz Allah (hiç kimseye) zerre kadar zulmetmez. (Yapılan) çok küçük bir iyilik de olsa, onun sevabını kat kat arttırır ve kendi katından büyük bir ödül verir.
41. Her ümmetten bir şahit getirdiğimiz ve seni de onların üzerine bir şahit yaptığımız zaman, bakalım onların hali nice olacak!..
42. Ayetleri görmezden gelenler (kâfirler) ve elçiye baş kaldırmış bulunanlar, o gün toprağa karışıp kaybolmuş olmayı ne kadar çok isterler. Çünkü Allah'tan hiçbir sözü gizleyemeyeceklerdir.
HAC SURESİ
İniş Sırası: 103 • Mushaf Sırası: 22 • Medeni Sure • 78 Ayettir
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
7. Çünkü kıyamet muhakkak gelecektir. Onda hiçbir şüphe yoktur ve şüphesiz Allah, kabirdeki kimseleri diriltecektir.
17. Şüphesiz Müslümanlar, Yahudiler, Sabiîler, Hristiyanlar, Mecûsiler ve Allah’a ortak koşanlar var ya, Allah kıyamet günü onların aralarında mutlaka hüküm verecektir. Çünkü Allah her şeye şahittir.
55. İnkâr edenler; kendilerine kıyamet ansızın gelinceye, yahut ta onlara kısır bir günün azabı gelip çatıncaya dek, o Kur’an’a hep şüphe içinde bakarlar.
56. İşte o gün mülk (hükümranlık) Allah’ındır. O, insanların arasında hükmünü verir. Artık iman edip, faydalı bir işi en iyi şekilde yapmış olanlar, Naîm Cennetleri’ndedirler.
57. İnkâr edip âyetlerimizi yalanlamış olanlara gelince, onlar için de alçaltıcı bir azap vardır.
MAİDE SURESİ
İniş Sırası: 112 • Mushaf Sırası: 5 • Medeni Sure • 120 Ayet
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
36. Şüphesiz yeryüzünde olanların hepsi ve yanında bir o kadarı daha kendilerinin (kâfirlerin) olsa da onu kıyamet gününün azabından kurtulmak için fidye verecek olsalar onlardan yine kabul edilmez. Onlara çok acıklı bir azap vardır.
37. Ateşten çıkmak isterler ama ondan çıkabilecek değillerdir. Onlara sonsuz bir azap vardır.
109. Allah’ın, Rasûlleri/Elçileri toplayıp; “Siz(den sonra davetiniz)e ne derece uyuldu?” diyeceği, onların da; “Bizim hiçbir bilgimiz yok. Gaybleri/gizlilikleri, hakkıyla bilen ancak Sensin” diyecekleri günü hatırlayın.
110. O gün Allah şöyle diyecek: “Ey Meryem oğlu İsa! Senin üzerindeki ve annen üzerindeki nimetimi düşün. Hani, seni Ruhu’l-Kudüs (Cebrail) ile desteklemiştim. Beşikte iken de yetişkin iken de insanlara konuşuyordun. Hani sana Kitabı, Hikmet’i, Tevrat’ı, İncil’i de öğretmiştim. Hani iznimle, çamurdan kuş şekline benzer bir şey yapıyordun da, içine (onun için yarattığım ruhtan) üflüyordun, benim iznimle hemen bir kuş oluveriyordu. Yine Benim iznimle doğuştan körü ve alacalıyı iyileştiriyordun. Hani Benim iznimle ölüleri de (hayata) döndürüyordun. Hani sen, İsrailoğullarına açık mucizeler getirdiğin zaman, Ben seni onlardan kurtarmıştım da onlardan inkâr edenler; “Bu ancak açık bir büyüdür” demişlerdi.
116. Allah kıyamet günü şöyle diyecek: “Ey Meryem oğlu İsa! Sen mi insanlara Allah’ı bırakarak beni ve anamı ‘iki ilah edinin’ dedin?” İsa da şöyle diyecek: “Seni bütün eksikliklerden uzak tutarım. Hakkım olmayan bir şeyi söylemem, benim için söz konusu olamaz. Eğer ben onu söylemiş olsaydım elbette Sen bunu bilirdin. Sen benim içimde olanı bilirsin, ama ben, Sende olanı bilemem. Şüphesiz ki, yalnızca Sen gaybları (görülmeyenleri) hakkıyla bilensin.”
117. “Ben onlara, sadece bana emrettiğin şeyi söyledim: Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a kul olun (dedim.) Aralarında bulunduğum sürece onlara şahit idim. Ama ne zaman ki benim canımı aldın/vefat ettirdin, artık üzerlerine gözetleyici yalnız Sen oldun. Sen her şeye hakkıyla şahitsin.”
118. “Eğer onlara azap edersen, şüphe yok ki onlar Senin kullarındır. Eğer onları bağışlarsan, yine şüphe yok ki Sen mutlak güç sahibisin, hüküm ve hikmet sahibisin.”
119. Allah şöyle diyecek: “Bugün doğrulara; doğruluklarının yarar sağlayacağı gündür.” Onlara içinden ırmaklar akan, içinde sonsuz kalacakları cennetler vardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. İşte bu büyük başarıdır.