Konular

Musa Aleyhisselamın Tur'da (Sina Dağında) Allah'la Konuşmasıyla İlgili Ayetler

İniş Sırasına Göre


ARAF SURESİ

İniş Sırası: 39 • Mushaf Sırası: 7 • Mekki Sure • 206 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


142. Musa’ya otuz gece için süre verdik, buna bir on (gece) daha ekledik. Böylece Rabbinin tayin ettiği vakit kırk geceye tamamlandı. Musa, kardeşi Harun’a dedi ki: “Kavmim içinde benim yerime geç ve ıslah et. Sakın bozguncuların/karışıklık çıkaranların yoluna uyma!”

143. Musa, söylediğimiz yere geldiği zaman Rabbi onunla konuştu. “Rabbim” dedi: “Bana kendini göster de sana bakayım.” Allah buyurdu ki: “Sen, Beni asla göremeyeceksin. Fakat dağa bak, eğer o yerinde durursa, sen de Beni görürsün.” Rabbi dağa göründüğü zaman onu darmadağın etti ve Musa baygın olarak düştü. Ayılınca, dedi ki: “Seni tenzih ederim! Sana tövbe ettim. Ben inananların ilkiyim.”

144. (Allah) buyurdu ki: “Ey Musa! Şüphesiz Ben risaletimle (mesajlarımla) ve seninle konuşmakla, seni insanlar üzerine seçtim. Sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol.”

145. Levhalarda ona her şeyden bir öğüt ve her şey için bir açıklama yazdık. “Haydi onları kuvvetle tut ve kavmine de emret. Onlar da en güzel şekilde tutsunlar. Yakında size sözünde durmayıp doğru yolu tutmayanların yurdunu göstereceğim.”

MERYEM SURESİ

İniş Sırası: 44 • Mushaf Sırası: 19 • Mekki Sure • 98 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


51. Kİtap’ta Musa’yı da zikret. Şüphesiz o temizlenmiş ve gönderilmiş (elçilerimizden) bir peygamber/nebi idi.

52. Ona Tûr’un (Sina Dağı’nın) sağ tarafından seslendik ve özel konuşmak için onu yaklaştırdık.

53. Rahmetimizden dolayı, ona kardeşi Harun’u da bir elçi olarak armağan ettik.

TAHA SURESİ

İniş Sırası: 45 • Mushaf Sırası: 20 • Mekki Sure • 135 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


9. Musa’nın haberi sana ulaştı mı?

10. Hani o bir ateş görmüştü, ailesine dedi ki: “Siz durup bekleyin ben bir ateş gördüm; belki ondan size bir kor getiririm veya ateşin yanında bir yol gösteren bulurum.”

11. O, ateşin yanına geldiği zaman; “Ey Musa!” diye seslenildi:

12. “Şüphesiz Ben, Ben senin Rabbinim! Ayakkabılarını çıkar, çünkü sen mukaddes vadide Tuvâ’dasın.

13. Ben seni seçtim, şimdi sen vahyedilecekleri dinle!

14. Ben!Evet ben Allah’ım; benden başka ilah yoktur. Sen, bana kulluk et ve benim zikrim[*] için (âyetlerimi kafana yerleştirmek için) namazı düzgün ve sürekli kıl..

[*] Zikir Arapça’da ‘doğru bilgi’ anlamına gelir. Allah'ın indirdiği bütün kitaplar, O'nun doğru bilgisinden oluştuğundan Zikir, onların ortak adıdır. (Enbiya 21/24) Allah bütün varlıkları da o bilgiyle yarattığı için onlardan elde edilen bilgi de zikirdir.

“Namazı benim zikrim için kıl.” buyurmasından anlaşılacağı üzere her namaz Allah’ın kitabını ve yarattığı şeylerin değerini kavramak için kılınır. Allah Teâlâ, yarattığı ayetlerle ilgili olarak şöyle buyurulur:

"Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün peşpeşe gelmesinde, sağlam duruşlu olanlar için göstergeler vardır.

Onlar (namaz kılarken); ayakta, oturarak ve yanları üstünde Allah’ı zikreder (anlayarak Kur'ân okur, dua eder) göklerin ve yerin yaratılışını düşünürler. Derler ki: "Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın, sana içten boyun eğeriz, bizi o ateşin azabından koru!

Rabbimiz! Sen kimi o ateşe sokarsan rezil edersin. Yanlışlar içinde kalanların yardımcıları olmaz.

Rabbimiz! Bize çağrıda bulunan birini işittik; ‘Rabbinize inanıp güvenin’ diyerek imana çağırıyordu, hemen inandık. Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla, kötü işlerimizi ört. Ruhumuzu iyilerin yanına al.

Rabbimiz! Elçilerin aracılığı ile söz verdiğin her şeyi bize ver. Kıyamet günü bizi rezil etme. Sen sözünden dönmezsin."

Rableri (Sahipleri) dualarını kabul eder ve şöyle der: "Erkek olsun, kadın olsun, sizden kim iyi bir çaba gösterirse çabasını boşa çıkarmam. Biriniz, diğerinden olmasınız. Hele hicret eden, yurdundan çıkarılan, yolumda eziyet görenler, savaşanlar ve o yolda öldürülenler var ya; onların da kötü işlerini örter, katımdan bir ödül olarak içinden ırmaklar akan bahçelere sokarım." Güzel karşılık Allah katındadır." (Al-i İmran 3/190-195)

Zikir, zeka ile yapılan bir eylemdir. Zeka çalışmak için kelimeleri kullanır. Dolayısıyla Allah’ın emrine uygun şekilde namaz kılabilmek için ya okuduğumuz dua ve ayetlerin Türkçe anlamlarını çok iyi bilmeli ya da Türkçe dua ve ayetlerle namazı kılmalıyız. Aksi takdirde namazı Allah’ın zikri için kılmak mümkün olmaz.

15. Kıyamet saati muhakkak gelecektir. Ben onu(n gelip çatma zamanını) gizli tutuyorum, ki herkes yaptığının karşılığını bulsun!

16. Öyleyse ona (kıyamet saatinin geleceğine) inanmayan ve dürtülerine/isteklerine/nefsine uyan kimse, sakın seni ondan (ona inanmaktan) alıkoymasın, yoksa mahvolursun.

17. Sağ elindeki nedir, Ey Musa?

18. Dedi ki: “O benim asamdır; ona dayanırım, onunla davarlarıma yaprak silkelerim. Onun bana başka yararları da vardır.”

19. Allah dedi ki: “Onu yere at, Ey Musa!”

20. Onu yere attı, bir de ne görsün, koşan bir yılan oluverdi!

21. (Allah) dedi ki: “Onu al ve korkma; onu ilk durumuna döndüreceğiz.

22. Elini koltuğunun altına sok, bir leke/kusur olmaksızın bembeyaz çıksın; başka bir ayet/mucize olarak!

23. Öyle ki, büyük ayetlerimizden birini sana gösterelim.

24. Firavun’a git. Çünkü o, iyice azmıştır.”

25. Rabbim!” dedi. “Göğsümü bana aç.

26. İşimi bana kolaylaştır.

27. Ve dilimden düğümü çöz ki;

28. sözümü anlayıp kavrasınlar.

29. Ailemden bana bir yardımcı ver:

30. Kardeşim Harun’u.

31. Beni onunla destekleyip sırtımı/arkamı güçlendir.

32. Onu, işimde ortak kıl.

33. Böylece, Seni çokça ululayalım/tesbih edelim.

34. Ve Seni çokça analım.

35. Şüphesiz Sen, bizi görensin!”

36. (Allah) dedi ki: “Sana istediğin verildi, Ey Musa!”

37. “Ant olsun, başka bir kere daha sana lütufta bulunmuştuk.

38. Hani vahyedileni annene vahyetmiştik:

39. ‘Onu sandığa koy, akıntıya/suya bırak ki, su onu sahile atsın. Bana ve ona düşman olan onu alsın.’ Üzerine Benden bir sevgi koydum, gözetimimde yetiştirilmen için.

40. Kız kardeşin (arkadan) takip ediyordu. (Onlar seni alınca) şöyle demişti: “Buna bakacak birini size göstereyim mi?” Bu yolla seni anana geri vermiştik ki gözü aydın olsun, kaygılanmasın. (Sonra) birini öldürmüştün de seni o tasadan da kurtarmıştık. Seni çeşitli imtihanlardan geçirmiştik. Nihayet yıllarca Medyen halkı arasında kalmıştın. Sonra bir plan dâhilinde buraya geldin, ey Musa.

41. Seni kendim için seçtim.”

42. “Sen ve kardeşin ayetlerimle gidin ve Beni anmakta/dile getirmekte gevşeklik etmeyin/çekinmeyin!

43. İkiniz Firavun’a gidin. Çünkü o, iyice azmıştır.

44. Ona yumuşak (kalbine tesir edecek) uygun söz söyleyin! Belki o düşünüp öğüt alır veya korkup sakınır.”

45. Dediler ki: “Rabbimiz! Onun bize saldırmasından, yahut azgınlık yapmasından korkuyoruz.”

46. (Allah) buyurdu ki: “Korkmayın! Çünkü Ben ikinizle beraberim, işitirim ve görürüm.”

47. Haydi ona gidin ve deyin ki: “Gerçekten biz Rabbinin iki elçisiyiz. İsrailoğulları’nı bizimle birlikte gönder, onlara azap etme. Sana Rabbinden bir ayet/mesaj getirdik; ’Doğru yola tâbi olan kimseye selâm olsun!’

48. Gerçekten bize vahyolundu ki; yalanlayan ve yüz çeviren kimseye azap edilecektir.”

ŞUARA SURESİ

İniş Sırası: 47 • Mushaf Sırası: 26 • Mekki Sure • 227 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


10. Ve (hatırla); hani, Rabbin Musa’ya seslenmişti: “Zalimler topluluğuna git,

11. Firavun halkına! Hâlâ korunup sakınmıyorlar mı?”

12. “Rabbim!” dedi; “Ben onların beni yalanlamalarından korkuyorum.

13. Göğsüm daralıyor, dilim tam açılmıyor, Harun’a da elçilik görevi ver.

14. Benim üzerimde, onlara karşı işlediğim bir suç var; bundan dolayı beni öldürmelerinden endişe ediyorum.”

15. (Allah) buyurdu: “Hayır! İkiniz de ayetlerimizle gidin. Şüphesiz, Biz sizinle beraberiz, dinleyicileriz.

16. Firavun’a gidin, deyin ki: Gerçekten, biz âlemlerin Rabbinin elçisiyiz.

17. İsrailoğulları’nı bizimle beraber gönder.”

NEML SURESİ

İniş Sırası: 48 • Mushaf Sırası: 27 • Mekki Sure • 93 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


7. Hani bir zaman Musa, ailesine dedi ki: “Ben bir ateş gördüm, gidip ondan size bir haber veya kor bir ateş getireyim belki siz böylece ısınırsınız.”

8. Oraya geldiği zaman şöyle seslenildi: “Ateşin içinde ve çevresinde bulunan mübarek kılınmıştır! Âlemlerin Rabbi Allah münezzehtir/yaratılmışlara benzemez.

9. Ey Musa! Gerçek şudur: O Allah’ım Ben; üstün olan, doğruyu bildirici!

10. Asanı at!” Onu sanki bir yılan gibi kıvrılırken gördüğü zaman, arkasına bakmadan dönüp kaçtı. “Korkma Ey Musa! Şüphesiz gönderilmiş elçiler Benim huzurumda korkmaz!

11. Zulmeden kimseler hariç; kötülüğün ardından iyilik yapan olursa, şüphesiz Ben; çok bağışlayıcıyım, çok merhametliyim.

12. Elini koynuna sok, kusurdan arınmış bir şekilde bembeyaz olarak çıksın. Firavun’a ve kavmine göstereceğin dokuz mucizeden biri olarak! Şüphesiz onlar fasık bir kavim oldular.”

13. Açıkça görünen mucizelerimiz/ayetlerimiz onlara gelince: “Bu apaçık bir büyüdür!” dediler.

14. Onları inkâr ettiler. Nefisleri onların doğruluğuna kanaat getirdikleri halde! Hainlik ve böbürlenme yüzünden inkâr ettiler! Bozguncuların sonu bak nasıl oldu?

KASAS SURESİ

İniş Sırası: 49 • Mushaf Sırası: 28 • Mekki Sure • 88 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


29. Ve Musa sonunda süreyi tamamlayınca, ailesi ile geceleyin yola çıktı. Tur’un yanında bir ateş gördü, ailesine dedi ki: “Siz oturup bekleyin ben bir ateş gördüm. Belki ben ondan size bir haber veya ateşten bir kor getiririm. Belki böylece ısınırsınız.”

30. Oraya gelince mübarek yerdeki, vadinin sağ yanında olan ağaç istikametinden seslenildi: “Ey Musa! Şüphesiz Ben âlemlerin Rabbi Allah’ım!

31. Asanı at!” Onun bir yılan gibi titreşerek hareket ettiğini görünce, geriye bakmadan arkasını dönüp kaçtı. “Ey Musa! Dön ve korkma! Şüphesiz sen güvende olanlardansın.

32. Elini koynuna sok, kusursuz bir halde bembeyaz olarak çıksın. Ve korkudan (açılan) kollarını kendine çek. İşte bu ikisi, Rabbinden iki delildir. Firavun ve onun ileri gelen adamlarına! Çünkü onlar yoldan çıkan bir kavim olmuşlardır.”

33. Dedi ki: “Rabbim! Ben onlardan bir kişiyi öldürmüştüm. Onların da beni öldürmelerinden korkuyorum.

34. Kardeşim Harun; dil bakımından benden daha düzgün konuşur. Onu da beni doğrulayan bir yardımcı olarak, benimle beraber gönder. Çünkü ben, beni yalanlamalarından korkuyorum.”

35. Allah buyurdu ki: “Pazunu kuvvetlendireceğiz/seni kardeşinle destekleyeceğiz. Size bir güç vereceğiz ki, ayetlerimiz sayesinde size yetişip erişemeyecekler. Siz ikiniz ve ikinize tabi olan kimseler galip geleceksiniz.”