Konular

Savaş Hukukuyla İlgili Ayetler

İniş Sırasına Göre


Medeni Sureler

BAKARA SURESİ

İniş Sırası: 87 • Mushaf Sırası: 2 • Medeni Sure • 286 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


190. Allah yolunda, sizinle savaşanlarla savaşın ve haksız saldırı yapmayın.[*] Allah, haksız saldırı yapanları sevmez.

[*] Bizimle savaşmayanlarla iyi ilişkiler içinde olmak gerekir. (Bkz. Alt tarafta Mümtahine 60/8-9)

191. (Savaşta onları) Tespit ettiğiniz yerde öldürün. Sizi çıkardıkları yerden, siz de onları çıkarın. Bu fitne (savaş ateşi)[1*] adam öldürmekten ağır bir suçtur. Mescid-i Haram[2*] yanında onlarla savaşmayın, kendileri savaş açarlarsa başka. Eğer savaşırlarsa, onları öldürün. O kâfirlerin[3*] cezası işte böyledir.

[1*] Fitne, bir şeyi ateşe sokmaktır (Lisân). İnsanlar için kullanıldığında, bir madenin gerçek durumunu anlamak gibi ise imtihan (Araf 7/155), madeni altınla kaplamak gibi ise aldatma (Araf 7/27), toplumu ateşe atmak gibi ise savaş (Bakara 2/191), ateşle cezalandırmak için ise cehennem azabı (Zariyât 51/10-14) anlamlarında kullanılmıştır.

[2*] Mescid-i haram, Mekke’de Kâbe’nin bulunduğu yerin adıdır.

[3*] Âyetleri görmezlikten gelenlerin.

192. Savaşmaktan geri dururlarsa[*] (onlara ilişmeyin, çünkü) Allah bağışlar, ikramı boldur.

[*] “Eğer barışa yanaşırlarsa, sen de barıştan yana ol ve Allah’a güvenip dayan. Her şeyi dinleyen ve bilen O’dur. Sana oyun kurmak isterlerse Allah sana yeter. Seni, kendi yardımıyla ve müminlerle destekleyen O’dur.” (Enfâl 8/61-62)

193. (Geri durmazlarsa) Onlarla savaşın ki fitne (savaş ateşi) yok olsun ve Allah’ın koyduğu düzen[1*] hâkim olsun. Savaşmaktan geri dururlarsa yanlış yapanlardan[2*] başkasına düşmanlık edilmez.

[1*] Dinde zorlama olamayacağı için istenen, herkesin Müslüman olması değil, Allah’ın düzeninin hâkim olmasıdır.

[2*] Zalim, yapmaması gerekeni yapana denir. Bunlar, o toplum savaşmaktan geri durmayı tercih etmesine rağmen, içlerinden çatışmayı devam ettirmek gayretinde olanlardır

194. Haram[1*] aya saygı, haram aya saygı duyanlara karşıdır; yasaklar karşılıklıdır[2*]. Size kim saldırırsa, o saldırıya denk bir saldırı yapın. Allah’tan çekinip korunun. Bilin ki Allah, kendisinden çekinip korunanlarla beraberdir.

[1*] Haram aylar, Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep aylarıdır.

[2*] Haram ayda savaş yasağı, o yasağa saygı gösterenlere uygulanır.


216. Savaş, hoşunuza gitmediği halde size, görev olarak yazıldı. Hoşunuza gitmeyen bir şey, sizin iyiliğinize olabilir. Hoşunuza giden bir şey de sizin için kötü olabilir. Bunları bilen Allah’tır, siz bilmezsiniz.

217. Sana haram ayını,[1*] o ayda yapılan savaşı soruyorlar. De ki: “O ayda savaş büyük suçtur. Ama Allah’ın yolundan engellemek, o yolu ve Mescid-i Haram’ın kutsallığını görmezlikten gelmek ve halkını oradan (Mekke’den) çıkarmak, Allah katında daha büyük suçtur. O fitne (savaş ateşi)[2*] adam öldürmekten beterdir. Güçleri yetse, dininizden çevirinceye kadar sizinle savaşırlar. Sizden, kim, dininden döner ve kâfir olarak ölürse, yaptıkları şeyler dünyada da ahirette de boşa gider. Onlar cehennem ahalisidir, orada ölümsüz olarak kalacaklardır.”

[1*] Bunlar; Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep aylarıdır.

[2*] Burada fitne, savaş anlamındadır. (Üstte 190. ayetin dipnotuna bkz.)

218. İnanıp güvenenler, hicret edenler ve Allah yolunda cihada (mücadeleye)[*] girenler, Allah’tan iyilik bekleyebilirler. Çokça bağışlayan ve iyiliği bol olan Allah’tır.

[*] Cihad = جهاد‎‎ , düşmanın, şeytanın veya arzuların baskısına karşı Allah’ın emrine uymak için verilen güçlü mücadeledir (Müfredat).


244. Siz Allah yolunda savaşın. Bilin ki sizi dinleyen ve bilen Allah’tır.

245. Kim Allah’a güzel bir ödünç verirse, Allah ona kat kat fazlasını verir. Daraltan da Allah’tır, genişleten de. Zaten O’nun huzuruna çıkarılacaksınız.

ENFAL SURESİ

İniş Sırası: 88 • Mushaf Sırası: 8 • Medeni Sure • 75 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


15. Ey inanıp güvenenler! Savaş düzeninde iken saldırgan kâfirlerle karşılaştığınızda sakın onlara arkanızı dönmeyin/dönerek kaçmayın.

16. Savaş taktiği olarak düşmanı vurmak için çekilme ya da diğer bir birliğe katılmak durumu hariç böyle bir günde, her kim onlara arkasını dönerse/dönüp kaçarsa mutlaka o; Allah’ın gazabına uğramış olur. Onun varacağı yer de cehennemdir. Ne kötü varılacak yerdir orası!


38. İnkâr edenlerE söyle: Eğer (iman edip, düşmanlık ve savaştan) vazgeçerlerse, geçmiş günahları bağışlanır. Eğer (düşmanlık ve savaşa) dönerlerse, öncekilere uygulanan ilahi sünnet/kanun/yasa, devam etmiş olacaktır.

39. Onlarla savaşın ki fitne (savaş sebebi) oluşmasın; din, bütünüyle Allah’ın dini olsun. Eğer savaşa son verirlerse (siz de son verin) onların ne yaptıklarını gören Allah’tır.

40. Savaşa son vermekten vazgeçerlerse bilin ki Allah sizin en yakınınızdır; O ne iyi yakın, ne iyi yardımcıdır.


56. Kendileriyle yaptığın her antlaşmadan sonra antlaşmalarını bozarlar. Onlar Allah’tan çekinmezler.

57. Onları savaşta yakalarsan öyle dağıt ki arkalarındakiler de dağılsınlar. Belki akıllarını başlarına alırlar.

58. Bir topluluğun hainlik yapacağından bilgiye dayalı olarak korkarsan, yaptıklarına karşılık anlaşmayı bozduğunu kendilerine bildir. Allah hainleri sevmez.

59. O kâfirler, kaçıp kurtulacaklarını sanmasınlar. Sizi çaresiz bırakamazlar.

60. Siz de onlara karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet ve atlı birlikler hazırlayın ki Allah’ın düşmanını, kendi düşmanınızı ve ayrıca sizin bilmeyip de Allah’ın bildiği öbür düşmanları korkutasınız. Allah yolunda ne harcarsanız, size tam olarak ödenir. Haksızlığa uğratılmazsınız.

61. Eğer barışa yanaşırlarsa, sen de barıştan yana ol ve Allah’a güvenip dayan. Her şeyi dinleyen ve bilen O’dur.


65. Ey nebi! Müminleri savaşa teşvik et. Sizden sabırlı yirmi kişi olursa, ikiyüz kişiyi yener. İçinizden sabırlı yüz kişi de kâfirlerden bin kişiyi yener. Çünkü onlar, anlayışsız[*] bir topluluktur.

[*] anlayışsız anlamı verdiğimiz kelime lâ yefgahûn (لَا يَفْقَهُونَ) ‘dur. Anlama, kavrama yeteneğini kullanmayan, kalın kafalı anlamında kullanılmıştır. (Bakınız TDK Sözlük: anlayışsız). Anlama ve kavrama özelliği insanın kalbinde olan ruh ile yaptığı bir eylemdir. Bkz.: Araf 7/179


70. Ey nebi! Elinizdeki esirlere de ki “Allah kalplerinizde bir hayır olduğunu bilse, sizden alınandan daha hayırlısını verir ve sizin bağışlar. (durumunuzu düzeltir)Allah bağışlar, ikramda bulunur.”

71. Sana hainlik etmek isterlerse daha önce Allah’a da hainlik ettiler (sonra Allah, kahredilmelerine imkan verdi). Allah bilir, doğru kararlar verir.

AL-İ İMRAN SURESİ

İniş Sırası: 89 • Mushaf Sırası: 3 • Medeni Sure • 200 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


146. Kendilerini Rablerine (Sahiplerine) teslim etmiş çok kişi, nice nebî ile birlikte savaştı. Onlar gevşemediler, Allah yolunda başlarına gelenden ötürü zayıflık göstermediler ve savaşa ara vermediler. Allah, sabredenleri sever.

147. Onların söyledikleri sadece şuydu: "Rabbimiz! Günahlarımızı ve davranışlarımızdaki aşırılıkları bağışla! Sağlam bir duruş göstermemizi nasip eyle! Şu kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et!”

148. Allah onlara dünyadan beklediklerini verdi. Ahiretten beklediklerinin de pek güzelini verdi. Allah, güzel davrananları sever.

MÜMTEHİNE SURESİ

İniş Sırası: 91 • Mushaf Sırası: 60 • Medeni Sure • 13 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


7. Bakarsın Allah, düşmanlık ettiğiniz o kimselerle sizin aranızda bir sevgi bağı oluşturur. Allah, her şeye ölçü koyar[*]. Allah bağışlar, ikramı boldur.

[*] Düşmanlarınızla barışmanızın ölçüsünü de(şartlarını da) Allah belirlemiştir.

8. Allah, dininizden dolayı sizi öldürmeye kalkışmamış ve sizi yaşadığınız yerlerden çıkarmamış kimselere iyilik etmenizi ve değer vermenizi yasaklamaz. Allah değer bilenleri sever.

9. Allah’ın yasakladığı şey sadece, dininizden dolayı sizi öldürmeye kalkışanlara, sizi yaşadığınız yerden çıkaranlara ve çıkarılmanıza destek verenlere yakınlık göstermenizdir. Onlara yakınlık gösterenler yanlış yaparlar.

NİSA SURESİ

İniş Sırası: 92 • Mushaf Sırası: 4 • Medeni Sure • 176 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


71. Ey İnanıp güvenenler(müminler)! Savaşa hazır olun da (gerektiğinde) bölükler halinde veya toplu olarak hızla harekete geçin.

72. İçinizden ağır davrananlar mutlaka olacaktır. Başınıza bir iş gelse "Gerçekten Allah bana iyilikte bulunmuş da onlarla birlikte olmamışım.” diyeceklerdir.

73. Allah'ın size bir ikramı olsa, bu defa sanki aranızda bir teklif olmamış gibi "Ah keşke ben de onlarla beraber olsaydım da büyük bir başarı gösterseydim."diyeceklerdir.

74. Bu dünya hayatını öbür dünyaya karşılık satanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse, Allah ona yakında büyük bir ödül verecektir.

75. Allah yolunda ve güçsüz bırakılmış çocuklar, erkekler ve kadınlar uğrunda savaşmamak için ne gerekçeniz olabilir? Onlar(ezilenler) "Rabbimiz! Halkı yanlışlar içinde olan bu şehirden bizi çıkar, bize katından bir lider (veli) gönder, bize katından bir yardımcı gönder." diye yalvarıp dururlar.

76. İnanıp güvenenler (müminler) Allah’ın yolunda savaşırlar, âyetleri görmezden gelenler (kafirler) ise o azgınların yolunda savaşırlar. Öyleyse siz, Şeytanın dostlarıyla (evliyasıyla) savaşın, çünkü şeytanın hilesi zayıftır.

77. Hiç görmedin mi şu kişileri ki kendilerine: "Ellerinizi (savaştan) çekin, namazı tam kılın, zekâtı verin" denmişti. Savaş farz kılınınca da içlerinden bir takımı, Allah'tan korkar gibi insanlardan korkmuş, hatta korkuları daha da şiddetlenmişti. Dediler ki "Rabbimiz! Bize savaşı niçin farz kıldın, azıcık daha süre tanısaydın olmaz mıydı?” De ki "Dünya menfaati pek azdır. Allah’tan çekinerek korunanlar için Ahiret daha hayırlıdır; size kıl kadar haksızlık yapılmayacaktır.”


88. Elinizde ne var ki (Mekke’deki) ikiyüzlüler (münafıklar)[*] hakkında ikiye bölünüyorsunuz? Allah onları, yaptıklarından dolayı tersine çevirmiştir. Allah'ın sapık saydığını siz mi yola gelmiş sayacaksınız? Allah'ın sapık saydığını iyi göstermenin bir yolunu bulamazsın.

[*] Bunlar, Bedir ordusunda yer alan Mekkeli münafıklardır. Müslümanlarla ilgili olarak “Bunları dinleri aldatmış!’ diyorlardı.” (Enfal 8/49)

89. Sizin de onlar gibi ayetleri görmezlikte direnmenizi (kâfir olmanızı) ve kendileriyle eşit duruma düşmenizi çok isterler. Allah yolunda hicret etmedikçe hiç birini dost (veli) edinmeyin. Eğer yüz çevirirlerse o münafıkları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün. Onlardan kendinize ne bir dost edinin ne de yardımcı.

90. Ancak sizinle anlaşması olan bir topluluğa sığınırlarsa yahut sizinle çatışmaktan veya kendi topluluklarıyla çatışmaktan bıkıp usanmış olarak gelirlerse durum değişir. Allah farklı tercih yapsaydı onlara üstünlük verirdi de sizinle çatışmaya devam ederlerdi. Eğer sizden uzak durur, çatışmayı bırakır, barış teklif ederlerse artık onlara dokunmanıza Allah izin vermez.

91. Göreceksiniz, diğerleri hem sizden emin olmak, hem kendi topluluklarından emin olmak isteyeceklerdir. Ama ne zaman fitneye (çatışma ortamına) yöneltilseler balıklamasına daldırılırlar. Eğer sizden uzak durmazlar, barış teklifinde bulunmazlar ve ellerini sizden çekmezlerse onları yakalayın, tespit ettiğiniz yerde öldürün. İşte kendilerine karşı size açık yetki verdiğimiz kişiler onlardır.


94. Ey İnanıp güvenenler! Allah yolunda sefere/savaşa çıktığınızda iyice dinleyip anlayın. Size, teslim olduğunu bildirene, dünya hayatının geçici menfaatine göz dikerek, "Sen mümin değilsin!" demeyin. Allah katında çok ganimetler vardır. Bir zamanlar siz de aynı durumdaydınız; Allah size ikramda bulundu da mümin oldunuz. Öyleyse iyice dinleyip anlayın. Allah, yaptığınız her şeyin iç yüzünü bilir.

95. İnanıp güvenenlerden bir özürü olmadan oturup duranlarla, malları ve canları ile Allah yolunda bütün güçleriyle mücadele edenler bir olmaz. Allah, malları ve canları ile mücadele edenlerin derecesini oturanlardan üstün kılmıştır. Gerçi Allah hepsine de cenneti söz vermiştir[1*] ama Allah, mücadele edenleri büyük bir ödülle oturanlara üstün kılacaktır[2*].

[1*] - Yaptıklarının en güzeli ile karşılama sözü verdiklerimiz Cehennemden uzak tutulacaklardır. (Enbiyâ 21/101) Bunlar büyük günahlardan uzak duran kişilerdir. (Nisa 4/31, Necm 53/32)

[2*] Fetih 48/17

96. Onları, kendi katından vereceği dereceler, bağışlama ve ikramla üstün kılacaktır. Çünkü Allah bağışlar, ikramı boldur.

MUHAMMED SURESİ

İniş Sırası: 95 • Mushaf Sırası: 47 • Medeni Sure • 38 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


4. Ayetleri görmezlikten gelenlerle (kafirlerle) savaşta karşılaşınca boyun köklerini vurun. Onları etkisiz hale getirince sıkı güvenlik çemberine alın. Sonra karşılıksız ya da fidye alarak serbest bırakın ki savaşın ağırlığı kalmasın. Allah’ın tercihi farklı olsaydı onların hakkından kendisi gelirdi. Böyle olması, birinizi diğerinizle denemek içindir. Allah, kendi yolunda öldürülenlerin yaptıklarını karşılıksız bırakmaz.

HAC SURESİ

İniş Sırası: 103 • Mushaf Sırası: 22 • Medeni Sure • 78 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


39. Kendilerine karşı savaş açılanlara savaşma izni verildi çünkü haksızlığa uğradılar. Allah, onlara yardım için elbette bir ölçü belirlemiştir.

40. Onlar sırf “Rabbimiz Allah’tır.” dedikleri için haksız yere yurtlarından çıkarıldılar. Eğer Allah, insanların kimini kimiyle savmasa, tapınaklar, kiliseler, havralar ve içinde Allah’ın adı çokça anılan mescitler yerle bir edilirdi. Allah, kendisine yardım edenlere elbette yardım eder. Allah güçlüdür, her işin üstesinden gelir.

41. Onlar öyle kimselerdir ki eğer bir yere yerleştirsek namazı tam kılar, zekatı verir, marufa (Kur’an ölçülerine) uygun olanı ister, münkere (Kur’an’a ve insan doğasına uymayan şeye) karşı durur. Her işin sonu Allah’a varır.


77. Ey inananlar! Rükû edin, secde edin ve Rabbinize (Sahibinize) kulluk edin. İyi işler yapın ki umduğunuza kavuşasınız.

78. Allah yolunda hakkıyla mücadele (cihad)[1*] edin. Size fırsat veren O’dur. Bu dinde size bir güçlük yüklememiştir. Babanız İbrahim’in şeriatına uyun. Allah size daha önce ‘Müslüman (tam teslim olan)’ adını verdi. Bu kitapta da o adı verdi ki elçimiz size örnek olsun. Siz de insanlara örnek olasınız. Namazı tam kılın, zekâtı verin ve Allah’a sıkı sarılın. O sizin en yakınınızdır; ne iyi dost ve ne iyi yardımcıdır.

[*] Cihad = جهاد‎‎ , düşmanın, şeytanın veya arzuların baskısına karşı Allah’ın emrine uymak için verilen güçlü mücadeledir (Müfredat).

HUCURAT SURESİ

İniş Sırası: 106 • Mushaf Sırası: 49 • Medeni Sure • 18 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


9. Müminlerden iki topluluk, birbirleriyle vuruşursa aralarını bulun. Biri diğerine saldırırsa Allah’ın emrine uyuncaya kadar saldırgan tarafla vuruşun. Onlar Allah’ın emrine dönerse dengeli bir şekilde aralarını bulun ve adaletli davranın. Allah hakka uygun (adil) davrananları sever.

10. Sadece müminler kardeştir; öyleyse kardeşlerinizin arasını bulun. Allah’tan çekinin ki iyilik bulasınız.

TEVBE SURESİ

İniş Sırası: 113 • Mushaf Sırası: 9 • Medeni Sure • 129 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


13. Antlarını bozan ve Elçiyi yurdundan çıkarmaya kararlı olan bir toplulukla savaşmayacak mısınız? Hâlbuki sizden önce savaşı başlatan onlardır. Yoksa onlardan korkuyor musunuz? Eğer inanıp güvenmiş kimselerseniz bilin ki Allah, kendisinden korkmanıza daha layıktır.

14. Onlarla savaşın ki sizin ellerinizle Allah onlara azap etsin, onları parçalasın, size zafer versin ve inanıp güvenenler topluluğunun içini rahatlatsın.

15. Bir de onların kalplerinde ki kini gidersin ve dönüş yapmayı (tevbe) tercih edenlerin dönüşünü kabul etsin. Allah bilir, doğru kararlar verir.

16. Siz ne zannediyorsunuz? Allah içinizden mücadele (cihad)[*] edenleri bilmeden, Allah’tan, Elçisi’nden ve inanıp güvenenlerden başkasını yakın dost(veli) edinmeyenleri bilmeden, sizi rahat mı bırakacak sanıyorsunuz? Allah, yaptıklarınızın içyüzünü bilir.

[*] Cihad mücadele demektir. Savaş mücadelelerden bir mücadeledir. Kelime anlamı olarak cihad savaşma anlamının ötesinde ömrü boyunca seçim yapmak veya fedakarlık yapmak zorunda kalınan her konuda Allah’ın emir ve yasaklarını tercih etmektir.


36. Gökleri ve yeri yarattığı gün, Allah’ın Kitabında[1*] olan şudur: Allah katında ayların sayısı on ikidir; bunlardan dördü haram aylardır[2*]. İşte doğru hesap budur. Öyleyse siz bu aylarda kendinizi kötü duruma düşürmeyin. O müşrikler, nasıl sizinle topyekün savaşıyorlarsa siz de onlarla topyekün savaşın. Bilin ki Allah, kendisinden çekinerek korunanlarla beraberdir.

[1*] Kainatın yapısı buna göredir.

[2*] Haram aylar, Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep aylarıdır.


38. Ey inanıp güvenenler! Neyiniz var ki “Allah yolunda sefere[*](savaşa) çıkın.” denince yere çakılıp kaldınız? Ahiret değil de dünya hayatı mı hoşunuza gidiyor? Dünya hayatının menfaatleri ahirettekinin yanında pek azdır.

[*] Savaşmak, savaşa hazırlanmak, savaş veya eğitim maksatlı intikal, savaş şartları nedeniyle askeri ve ekonomik imkanların bu işe tahsis edilmesi dahil her türlü olağan üstü hareket, faaliyet. Bakınız (Tevbe 9/41)

39. Eğer sefere (savaşa) çıkmazsanız, Allah sizi acıklı bir azapla cezalandırır ve yerinize başka bir topluluğu getirir. Ona hiçbir şekilde zarar veremezsiniz. Allah her şeye bir ölçü koyar.


41. İster kolay, isterse ağır gelsin siz sefere (savaşa) çıkın. Allah yolunda malınızla, canınızla mücadele (cihad) edin. Sizin için hayırlı olan budur. Bunu bir bilseniz.


111. Şüphesiz Allah müminlerden canlarını ve mallarını kendilerine vereceği cennet karşılığında satın almıştır. Artık onlar, Allah izin verdiği için saldırganlara karşı savaşırlar, öldürürler ve ölürler. Allah bunu Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da kesin olarak vadetmiştir. Kimdir sözünü Allah’tan daha iyi yerine getiren? O halde, yapmış olduğunuz bu alışverişten dolayı sevinin. İşte asıl büyük başarı budur!

112. Bunlar tövbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, oruç tutanlar, rükû ve secde edenler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah’ın koyduğu sınırları hakkıyla koruyanlardır. Müminleri müjdele.


123. Ey inanıp güvenenler! Yakınınızda bulunan kâfirlerle savaşın ki sizde sarsılmaz bir güç olduğunu görsünler. Bilin ki Allah, kendisinden çekinerek korunanlarla beraberdir.