Konular

Kafirlerin Müşriklerin İnançlarıyla İlgili Ayetler

İniş Sırasına Göre


KAF SURESİ

İniş Sırası: 34 • Mushaf Sırası: 50 • Mekki Sure • 45 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


1. Kâf. Şanı yüce Kur'an'a ant olsun.

2. İçlerinden kendilerine bir uyarıcı gelmesine hayret ettiler de, inkârcılar: “Bu acayip bir şeydir.

3. Öldüğümüzde ve toprak olduğumuzda mı (tekrar dirileceğiz?!) Bu (ihtimali) uzak bir dönüştür!” dediler.

4. Kesinlikle Biz, yerin onlardan ne eksilttiğini biliriz. Ve yanımızda her şeyi muhafaza eden/koruyan bir kitap vardır.

5. Hayır, gerçek kendilerine gelince yalanladılar. Şimdi onlar, çalkantılı karmaşık bir durum içindedirler.

SAD SURESİ

İniş Sırası: 38 • Mushaf Sırası: 38 • Mekki Sure • 88 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


4. İçlerinden bir uyarıcının kendilerine gelmesine şaştılar da, inkârcılar dediler ki: “Bu yalancı bir sihirbazdır,

5. ilâhları bir tek ilâh (mı) kılmış? Gerçekten bu tuhaf/şaşılacak bir şeydir!”

6. İleri gelenlerinden/önderlerinden bir grup öne/ileri fırladı: “Yürüyün! İlâhlarınıza bağlılıkta direnin. Doğrusu sizden istenip beklenen şey budur!

7. Biz bunu diğer/son (bundan önceki) dinde de işitmedik. Bu sadece bir uydurmadır.

8. Kur’an/Zikir/öğüt aramızdan ona mı indirildi?” Doğrusu onlar, öğüdümden/zikrimden/Kur’an’dan kuşku duymaktadırlar. Hayır, onlar henüz azabımı tatmadılar.

ARAF SURESİ

İniş Sırası: 39 • Mushaf Sırası: 7 • Mekki Sure • 206 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


203. Onlara bir ayet getirmediğin zaman derler ki: “(Oradan buradan topladığın gibi) bunu da toplasaydın ya!” De ki: “Ben ancak Rabbimden bana vahyolunana uyarım.” Bütün bu ayetler; ufkunuzu/düşüncenizi açacak Rabbinizden gelen belgelerdir. Bir doğru yol kılavuzudur ve bir rahmettir, inanan bir topluluk için!

YASİN SURESİ

İniş Sırası: 41 • Mushaf Sırası: 36 • Mekki Sure • 83 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


45. Bunlara: “Önünüzde bulunanlar ile geriye bıraktıklarınız konusunda kendinizi yanlışlardan koruyun; belki iyilik görürsünüz” dense (umurlarında olmaz.)

46. Rablerinin âyetlerinden hangisiyle karşılaşsalar sadece sırtlarını çevirirler.

47. Onlara: “Allah’ın verdiği rızıktan hayra harcayın.” dense, ayetleri görmezlikte direnenler, inanıp güvenenlere şöyle derler: “Onları biz mi doyuracağız? Gerek görseydi Allah doyururdu. Sizin hepiniz açık bir sapıklık içindesiniz!”

48. Bir de şöyle derler: “Doğru söylüyorsanız söyleyin bakalım, bu vaad ne zaman gerçekleşecek!”


77. İnsan kendisini bir damla sudan yarattığımızı görmedi mi? Şimdi o, apaçık bir hasım oluvermiştir!

78. Kendi yaratılışını unutarak Bize bir örnek verdi; “Şu çürümüş haldeki kemikleri kim diriltecek?!” dedi.

79. De ki: “Onları ilk defa inşa eden/yaratan diriltir, O, her türlü yaratmayı bilir.”

81. Gökleri ve yeri yaratan O değil midir? Onların bir benzerini de yaratmaya güç yetiremez mi? Elbette buna gücü yeter. Ve O, her şeyi bilen yaratıcıdır.

82. Allah bir şeyi oluşturmayı muradederse/dilerse ona (sadece), “Ol” der, o şey derhal oluşmaya başlar.

83. O yücedir, münezzehtir, herşeyin egemenliği O’nun elindedir. Ve siz O’nun katına döndürüleceksiniz.

FURKAN SURESİ

İniş Sırası: 42 • Mushaf Sırası: 25 • Mekki Sure • 77 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


4. Küfre sapan kimseler dediler ki: “Bu (Kur’an) olsa olsa bir uydurmadır. Onu o uyduruyor ve başka bir topluluk da ona yardım etmiştir.” Böylece bir ihanetle ve bir iftira ile geldiler.

5. Dediler ki: “Bu eskilerin masallarıdır! Onları yazdırtıyor, kendisine sabah ve akşam okunuyor.”

6. De ki: “Onu göklerdeki ve yerdeki gizliliği bilen indirdi. Şüphesiz O, çok bağışlayandır, çok merhametlidir.”


7. Dediler ki: “Bu elçiye ne oluyor ki, yemek yiyor ve çarşılarda geziyor? Ona bir melek indirilmeli değil miydi; kendisiyle birlikte uyarıcı olacak (bir melek)?!

8. Ya da kendisine bir hazine atılmalı değil mi? Ya da, onun kendisinden yiyeceği bir bahçesi olması gerekmez mi?” Ve zalimler dediler ki: “Siz sadece büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz.”

9. Bir bak şöyle, senin için nasıl örnekler verdiler! Böylece saptılar, artık bir yol bulmaya güç yetiremezler.


21. Bizimle karşılaşmayı ummayan o kimseler dediler ki: “Bize melekler indirilmeli değil miydi? Ya da Rabbimizi görmemiz gerekmez miydi?” Kendi içlerinde büyüklük tasladılar ve büyük bir azgınlıkla haddi aştılar.

22. Melekleri gördükleri gün, işte o gün suçlulara müjde yoktur. Ve: “Size sevinmek yasaktır yasak!” derler.


41. Seni gördükleri zaman alay konusu edinerek; “Elçi olarak Allah’ın gönderdiği kişi bu mu?

42. Neredeyse ilâhlarımızdan/tanrılarımızdan bizi saptıracaktı. Eğer onları savunmasaydık” (diyorlar.) Azabı gördükleri zaman yol olarak daha sapık kimmiş? Bileceklerdir.

43. Arzusunu kendisine tanrı/ilâh edinen kimseyi gördün mü? Ona sen mi vekil olacaksın?

44. Yoksa, onların çoğunun işittiklerini veya aklettiklerini mi sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, hatta yolca daha da şaşkındırlar.


60. Onlara: “Rahmân’a secde edin” denildiği zaman; “Rahmân da neymiş? Biz senin bize emrettiğine secde eder miyiz hiç?” dediler. Bu onların nefretini arttırdı.

TAHA SURESİ

İniş Sırası: 45 • Mushaf Sırası: 20 • Mekki Sure • 135 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


133. Yine de (ayetlere inanmayanlar) dediler ki: “Bize kendi Rabbinden bir gösterge/mucize getirmesi gerekmez miydi?” Önceki sahifelerde/kitaplarda bulunan açık belgeler/mucizeler, onlara gelmedi mi/haberleri olmadı mı?

134. Eğer Biz onları bundan önce bir azapla helâk etseydik, muhakkak derlerdi ki: “Rabbimiz! Bize bir elçi gönderseydin de zillete düşmemizden ve rezil olmamızdan önce (uyarsaydın da) ayetlerine uysaydık.”

135. De ki: “Herkes gözetlemekte. Siz de gözetleyin! Yakında bileceksiniz, düzgün/doğru yolun sahipleri kimlermiş? Ve doğru yola ulaşmış olan kimmiş?”

NEML SURESİ

İniş Sırası: 48 • Mushaf Sırası: 27 • Mekki Sure • 93 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


67. İnkâra sapanlar dediler ki: “Biz ve atalarımız toprak olduktan sonra, gerçekten çıkarılacak mıyız? 68. Bu bize vadedildiği gibi daha önce atalarımıza da vadedilmişti. Bu ancak öncekilerin masallarıdır!”


69. De ki: “Yeryüzünde dolaşıp araştırma yapın da, suçluların akıbeti nasıl oldu bir görün!”

70. Onlara üzülme ve tuzak kurmalarından dolayı da sıkıntı içinde olma!

71. Bir de diyorlar ki: “Eğer doğru iseniz bu söz ne zaman?”

72. De ki: “Acele ettiğiniz azabın bir kısmı belki de peşinize takılmıştır.”

İSRA SURESİ

İniş Sırası: 50 • Mushaf Sırası: 17 • Mekki Sure • 111 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


45. Kur’an okunduğunda, ahirete inanmayanlarla senin aranda sanki bir perde var.

46. Zekâlarında onu kavramalarına engel olan kabuklar, kulaklarında da bir ağırlık var sanki. Kur’an’da bir ve tek olan Rabbini andığın zaman; onlar kaçarcasına arkalarını dönüp gidiyorlar.

47. Biz, seni ne maksatla dinlediklerini ve hani onlar gizli konuşurlarken de o zalimlerin; “Siz ancak, sihirlenmiş bir adama tâbi oluyorsunuz” dediklerini de gayet iyi biliyoruz.

48. Bak, sana nasıl misaller verdiler? Böylece şaşırdılar, artık bir yol bulmaya güç yetiremezler.

49. Dediler ki: “Biz kemik yığını ve kokuşmuş toprak olduktan sonra mı?.. Gerçekten biz mi yepyeni bir yaratılışla diriltileceğiz?”

50. De ki: “İster taş olun, ister demir,

51. ya da; aklınızda imkânsız gibi görünen herhangi bir yaratık!” Diyecekler ki: “Bizi tekrar kim (hayata) döndürebilir?” De ki: “İlk defa sizi yaratan!” Başlarını sana alaylı bir şekilde sallayacaklar ve: “O ne zaman?” diyecekler. De ki: “Belki de pek yakında!”

52. Sizi çağıracağı gün, her şeyi yerli yerince yapan O’nun çağrısına derhal cevap verirsiniz. Ve ancak az bir zaman kaldığınızı sanırsınız.


90. Dediler ki: “Sana asla inanmayacağız yerden bize bir göze fışkırtmadıkça!..

91. Ya da senin hurmalıklardan veya üzümlerden bir bahçen olmalı ve aralarından şakır şakır akan ırmaklar fışkırtmalısın.

92. Veya iddia ettiğin gibi, üzerimize gökyüzünden parçalar düşürmelisin. Ya da Allah’ı ve melekleri karşımıza getirmelisin!

93. Veya senin, altından yapılmış bir evin olmalı. Ya da gökyüzüne çıkmalısın! Ve ona çıkmana da asla inanmayacağız, ta ki bize; kendisini okuyacağımız bir kitap indirmedikçe!” De ki: “Rabbimi yüceltir, tenzih ederim! Ben sadece elçi olan bir beşer/insan değil miyim?”

YUNUS SURESİ

İniş Sırası: 51 • Mushaf Sırası: 10 • Mekki Sure • 109 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


1. Elif, Lâm, Ra. İşte Bunlar; Hikmetli (akıl ve tabiata uygun) Kitab’ın ayetleridir.

2. İçlerinden bir adama vahyetmemiz insanlara tuhaf mı geldi? “İnsanları uyar ve iman eden kimselere; Rableri katında, kendileri için bir doğruluk derecesi olduğunu müjdele” diye! Kâfirler dediler ki: “Gerçekten bu apaçık bir büyücüdür.”


15. Ve Onlara ayetlerimiz açık deliller olarak açık açık okunduğu zaman, Bizimle karşılaşmayı ummayan kimseler dediler ki: “Bundan başka bir Kur’an getir veya onu değiştir.” De ki: “Onu kendiliğimden değiştirmem benim için olacak şey değildir. Ben ancak bana vahyolunana uyarım. Eğer Rabbime isyan edersem; gerçekten ben büyük günün azabından korkarım.”

16. De ki: “Eğer Allah dileseydi onu size okumazdım ve onu size bildirmezdi de!.. Bundan önce bir ömür boyu içinizde kaldım! Aklınızı kullanmıyor musunuz?”


20. Ve Diyorlar ki: “Ona, Rabbinden bir mucize indirilmeli değil miydi?” De ki: “Gayb ancak Allah’ındır! Bekleyin öyleyse! Çünkü ben de sizinle birlikte bekleyenlerdenim.”

HUD SURESİ

İniş Sırası: 52 • Mushaf Sırası: 11 • Mekki Sure • 123 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


12. “Ona bir hazine indirilseydi veya beraberinde bir melek gelseydi” demesinler diye sanki sana gelen vahiyden bir kısmını onlara okumayacak gibisin; bu da senin göğsünü daraltıyor. Hâlbuki sen yalnızca bir uyarıcısın. Her şeye vekil olan Allah’tır.

HİCR SURESİ

İniş Sırası: 54 • Mushaf Sırası: 15 • Mekki Sure • 99 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


4. Hiçbir kenti helâk etmedik ki, yaptıkları işler bir kitapta/dosyada kaydedilmiş olmasın!

5. (Helâkı hak etmişse); hiçbir toplum sonunu ne ileri alabilir ve ne de geriye bırakabilir.

6. Dediler ki: “Ey kendisine zikir/kitap indirilmiş olan kimse! Gerçekte sen bir mecnunsun.

7. Bize melekleri getirsene! Eğer doğru sözlülerden isen.”

8. Biz melekleri ancak gerçek ile indiririz; o zaman da göz açtırılanlardan olmazlar/iş işten geçmiş olur.


14. Şayet, gökyüzünden bir kapı açmış olsaydık da, yükselerek oraya çıkmış olsalardı,

15. Mutlaka: “Gözlerimiz döndürüldü, aksine biz, büyülenmiş bir topluluğuz” derlerdi.

EN’AM SURESİ

İniş Sırası: 55 • Mushaf Sırası: 6 • Mekki Sure • 165 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


7. Ve sana, kâğıda yazılı bir kitap indirmiş olsaydık da, onu elleriyle tutsalardı, gerçekleri reddeden kimseler yine de: “Bu, apaçık sihirden başka bir şey değildir!” derlerdi.

8. Dediler ki: “Ona açıkça bir melek indirilmeli değil miydi?” Eğer bir melek indirseydik elbette iş çoktan bitirilmiş olurdu; sonra kendilerine hiç göz açtırılmazdı!

9. Eğer elçiyi bir melek yapsaydık; yine de onu bir adam/insan şeklinde yapardık. Onlar (akıllarını kullanmayanlar), yine düştükleri kuşkuya düşerlerdi.

10. Senden önce de elçilerle alay edilmişti. Onlardan alay eden kimseleri, alay ediyor oldukları şey kuşatıverdi!


37. Dediler ki: “Ona Rabbinden (öncekilere verilen mucizelerden bir mucize) bir ayet indirilmeli değil mi?” De ki: “Şüphesiz Allah ayet/mucize indirmeye kadirdir.” Fakat onların birçoğu bilmiyorlar.

SAFFAT SURESİ

İniş Sırası: 56 • Mushaf Sırası: 37 • Mekki Sure • 182 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


11. Ve şimdi onlara sor: “Yaratılış bakımından onlar mı daha zor? Yoksa Bizim diğer yarattıklarımız mi?” Doğrusu Biz onları, yapışkan bir çamurdan yarattık!

12. Hayır sen hayranlıkla bakıyorsun, onlar ise alay ediyorlar!

13. Kendilerine öğüt verilip hatırlatıldığı zaman, hatırlamak istemiyor/öğüt kabul etmiyorlar.

14. Bir mucize/ayet/delil gördükleri zaman, eğleniyor/alaya alıyorlar.

15. Şöyle dediler: “Bu, apaçık büyüden başka bir şey değildir.

16. Biz öldüğümüz, toprak ve kemik yığını olduğumuz zaman mı? Biz mi gerçekten diriltilecek mişiz?

17. Önceki atalarımız da mı?”

18. De ki: “Evet, hem de aşağılanmış, boyun bükmüş kimseler olarak!”

19. İşte o, korkunç bir sestir. Onlar hemen bakıp dururlar!

20. Derler ki: “Yazıklar olsun bize! Bu, hesap günüdür!”

21. İşte bu yalanlayıp durmuş olduğunuz ayırt edilme günüdür!


33. Muhakkak o gün onlar, azapta ortaktırlar.

34. İşte Biz, suçlu günahkarlara böyle yaparız!

35. Çünkü onlara: “Allah’tan başka İlâh yoktur” denildiği zaman büyükleniyorlar

36. ve diyorlardı ki: “Biz, mecnun bir şair için ilâhlarımızı terk mi edeceğiz?”

37. Aksine o gerçeği getirmişti ve elçileri de doğrulamıştı.

38. Şüphesiz siz, acıklı azabı tadıcılarsınız.

39. Yapmış olduklarınızdan başkasıyla cezalandırılmıyorsunuz!

40. Ancak, Allah’ın samimi kulları hariç!

41. İşte onlar, onlar için bilinen bir rızık vardır.

42. Türlü meyveler ve ikramla ağırlananlardır.

43. Nimetlerle dolu cennetlerde,

44. karşılıklı tahtlar üzerinde.

45. Üzerlerinde kaynaktan doldurulmuş kadehler dolaştırılır;

46. bembeyaz-berrak içenlere lezzet veren.

47. Onda sersemletme yoktur, ondan sarhoş da olmazlar!

48. Yanlarında gözlerini yalnız kendilerine dikmiş, iri gözlü eşler!

49. Tıpkı gizlenmiş yumurta gibi tertemiz eşler!

LOKMAN SURESİ

İniş Sırası: 57 • Mushaf Sırası: 31 • Mekki Sure • 34 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


20. Görmediniz mi? Allah göklerde ve yerde bulunanları size boyun eğdirmiştir. Zahir/görünen/açık ve batın/görünmeyen/gizli nimetlerini size bol bol vermiştir. Yine de insanlar içinde bir bilgiye dayanmaksızın, kılavuzu olmadan ve aydınlatıcı bir kitabı bulunmadan, Allah hakkında tartışan/mücadele eden kimseler vardır!

21. Onlara; “Allah’ın indirdiklerine uyun” denilince, “Hayır!” dediler. “Biz ancak, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeylere uyarız.” Şeytan onları, alevli azaba çağırıyor olsa da mı?!

22. Her kim yüzünü Allah’a teslim ederse/çevirirse, güzel düşünerek/güzel davranarak; işte o, (sistem olarak) en sağlam kulpa/sisteme sarılmıştır. İşlerin sonucu Allah’a döner.

23. Kim de gerçeği bildiği halde üzerini örterse, artık onun inkârı/küfrü seni üzmesin! Onların dönüşü Bizim huzurumuzadır. O zaman, yaptıkları şeyleri onlara haber vereceğiz. Şüphesiz Allah göğüslerin özünü bilendir.

25. Şayet Onlara: “Gökleri ve yeri kim yarattı?” diye sorsan, elbette “Allah!” derler. De ki: “Övgü Allah içindir.” Fakat, onların birçoğu bilmiyor.

26. Göklerde ve yerde ne varsa Allah’ındır! Şüphesiz Allah; zengindir, en güzel övgülere lâyık olandır.

SEBE SURESİ

İniş Sırası: 58 • Mushaf Sırası: 34 • Mekki Sure • 54 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


3. İnkâr edenler, dediler ki: “Kıyamet saati bize gelmez.” De ki: “Hayır öyle değil! Gaybı bilen Rabbime ant olsun ki, o size mutlaka gelecektir.” O’ndan zerre miktarınca bir şey gizli kalmaz; ne göklerde ve ne de yeryüzünde! Ne bundan daha küçük ve ne de daha büyük bir şey yoktur ki; apaçık bir kitaba yazılıyor olmasın.


7. Görmezlikten gelenler de şöyle diyeceklerdir: "Vücudunuz toprakta iyice dağılıp parça parça olmuşken yeniden dirileceğinizi haber veren adamı size gösterelim mi?

8. Bu adam Allah'a karşı yalan mı uyduruyor, yoksa cinlerin etkisine mi girmiş?" Aslında Ahirete inanmayanlar tam bir ızdırap ve derin bir sapkınlık içindedirler.

9. Bunlar, önlerinde ve arkalarındaki göğe ve yere bakmadılar mı? Emretsek onları yere batırır veya gökten başlarına parçalar düşürürdük. Bunda, Allah'a yönelen her kul için dersler vardır.


24. De ki: “Göklerden ve yerden sizi kim rızıklandırıyor?” De ki: “Allah!” “O halde ya biz, yahut da siz doğru yol üzerindeyiz veya apaçık bir sapkınlık içinde!”


34. Hangi ülkeye bir uyarıcı göndermiş isek, oranın servetle şımarmış kişileri: “Biz, sizin kendisiyle gönderilmiş olduğunuz şeyi, inkâr edenleriz” demişlerdir.

35. Dediler ki: “Biz malca ve evlâtça daha çoğuz, bizler azaba uğratılacak değiliz.”

36. De ki "Rabbim, koyduğu kurala[*] göre kiminin önüne rızkı yayar kimine de belli bir ölçüye göre verir. Ama çoğu insan bunu böyle bilmez."

[*] Şâe = شاء fiilinin kökü, “bir şeyi var etme” anlamında olan şey =شيء’dir. İnsanın var etmesi, “gerekeni yapması”, Allah’ın var etmesi de “o şeyi yaratmasıdır” (Müfredât). Allah her şeye bir ölçü koymuştur. Yarattığını o ölçüye göre yaratır. (


43. Onlara apaçık ayetlerimiz okunduğu zaman, “Bu sizi atalarınızın ibadet etmiş olduklarından çevirmek isteyen bir adamdan başkası değildir” dediler. Ve dediler ki: “Bu, uydurulmuş bir iftiradan başkası değildir.” Ve yine kendilerine geldiği zaman gerçeği inkâr edenler: “Bu, apaçık bir büyüden başka bir şey değildir” derler.

44. Halbuki Biz onlara, ders alacakları kitaplar vermemiştik. Ve onlara, senden önce de bir uyarıcı göndermemiştik.

45. Onlardan öncekiler de yalanladılar. Ve verdiklerimizin onda birine ulaşamamışlardır! Yine de elçilerimi yalanladılar. Peki, Benim azabım nasıl oldu?

ZÜMER SURESİ

İniş Sırası: 59 • Arapça Mushaf Sırası: 39 • Mekki Sure • 75 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


38. Onlara: “Gökleri ve yeri, kim yarattı?” diye sorsan kesin olarak “Allah” derler. De ki “Allah ile aranıza neyi koyup yalvardığınıza baktınız mı? Allah bana bir sıkıntı vermek istese, onlar bu sıkıntıyı fark edebilirler mi? Ya da bana iyilik etmek istese, onlar, O’nun bu iyiliğini önleyebilirler mi?” De ki “Allah bana yeter. Kendilerine dayanak arayanlar O’na güvenip dayansınlar.”

39. De ki: “Ey halkım! Durumunuza göre yapacağınızı yapın. Şüphesiz ben de yapıyorum. Yakında bileceksiniz!

40. Rezil edici azap kime geliyor? Bitmeyen azap kimin üzerine iniyor?”

ZUHRUF SURESİ

İniş Sırası: 63 • Mushaf Sırası: 43 • Mekki Sure • 89 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


9. Eğer onlara: “Gökleri ve yeryüzünü kim yarattı?” diye sorsan elbette: “Çok üstün olan, bilen yarattı” derler.


21. Yoksa onlara, bundan önce (bunları anlatan) bir Kitap verdik de ona mı sarılıyorlar?

22. Aslında onların dedikleri şudur: “Biz atalarımızı bir ümmete (bir dine, bir mezhebe, bir tarikata)[*] bağlı bulduk; biz onların izinden gidiyoruz.”

23. Hep böyle olmuştur; senden önce de hangi kente bir uyarıcı göndermişsek onların şımarık olanları şöyle demişlerdir: “Biz kalktık, atalarımızı bir ümmete (bir inanca) bağlı bulduk, biz onların izinden gideriz.”

24. Uyarıda bulunan kişi de onlara:“Size getirdiğim, atalarınızı bağlı bulduğunuz dinden daha doğruysa ne olacak?” deyince şöyle demişlerdir: “İşin doğrusu biz sizinle gönderilen dinin kafirleriyiz (onu görmek ve duymak istemiyoruz)”.

25. Bunun arkasından onlara hak ettikleri cezayı vermişizdir. Yalan söyleyip duran o insanların ne hale geldiklerini bir düşün!


31. Yine dediler ki: “Bu Kur’an şu iki şehirden, (mevki sahibi) büyük bir adam üzerine indirilmeli değil miydi?”


57. Meryemoğlu İsa örnek verilince senin halkın hemen yaygarayı basıyor.

58. “Bizim ilahlarımız mı iyi, yoksa o mu?” diyorlar. Böyle bir karşılaştırmayı, sırf tartışma çıksın diye yapıyorlar. Aslında onlar, yaygaracı tartışmadan yana bir topluluktur.

DUHAN SURESİ

İniş Sırası: 64 • Mushaf Sırası: 44 • Mekki Sure • 59 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


34. Bunlar da (Mekke’de uyarılanlar) şöyle diyorlar:

35. “İlk ölümümüzden başka bir şey yoktur, biz yeniden diriltilecek değiliz.

36. Öyleyse atalarımızı getirin. Eğer doğru söyleyenler iseniz!”

37. Onlar mı daha hayırlı/güçlü, yoksa Tubba Kavmi ve onlardan önceki kimseler mi? Onları imha ettik. Çünkü onlar, suç işleyen kimseler idiler.

38. Göleri, yeryüzünü ve ikisi arasında bulunanları; oyun-eğlence olsun diye yaratmadık!

39. Biz ikisini de gerektiği gibi/hak üzere yarattık. Fakat onların birçoğu bilmiyor!

40. Gerçek şu ki; ayırt etme/hüküm günü, onların hepsinin buluşma/duruşma günüdür.

41. O gün dostun dosta hiçbir şekilde yararı olmaz. Ve onlara yardım da edilmez.

42. Allah’ın rahmet ettiği kimseler hariç! Şüphesiz O; üstündür, esirgeyendir.

CASİYE SURESİ

İniş Sırası: 65 • Mushaf Sırası: 45 • Mekki Sure • 37 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


24. Dediler ki: “Hayat, sadece bu dünya hayatımızdır! Ölürüz ve yaşarız. Bizi zamandan başkası yok etmiyor!” Oysa bu konuda onların hiçbir ilimleri yoktur. Onlar sadece zannediyorlar/tahmin yürütüyorlar.

25. Açık açık ayetlerimiz onlara okunduğu zaman onların delilleri; “Eğer doğru sözlüler iseniz atalarımızı getirin”, demekten başkası değildir.

26. De ki: “Allah size hayat veriyor, sonra sizi öldürüyor. Sonra da, hakkında şüphe olmayan kıyamet gününde sizi toplar. Ama insanların birçoğu bilmiyor.”

AHKÂF SURESİ

İniş Sırası: 66 • Mushaf Sırası: 46 • Mekki Sure • 35 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


7. Apaçık ayetlerimiz onlara okunduğu zaman, kendilerine gelen gerçeği inkâr edenler dediler ki: “Bu apaçık bir sihirdir.”

8. Yoksa; “Onu uydurdu” mu diyorlar? De ki: “Eğer ben onu uydurmuşsam, Allah’tan bana cezayı (savmaya/durdurmaya) gücünüz yetmez. Sizin onun hakkında yaptığınız taşkınlıkları, O çok daha iyi bilir. Benimle sizin aranızda şahit olarak O yeter. Ve O; çok bağışlayan, çok esirgeyendir.”

9. De ki: “Ben (ilk kez elçilik verilen) elçilerden bir türedi değilim! Bana ve size ne yapılacağını da bilmem! Ben ancak bana vahyedilene uyarım. Ben apaçık bir uyarıcıdan başkası değilim.”

10. De ki: “Bakın, hiç düşündünüz mü? Bu Allah katından ise ve siz de onu inkâr etmişseniz; İsrailoğulları’ndan bir şahit de (meselâ Abdullah b. Selâm), bunun benzerine şahitlik edip inanmışsa ve siz yine de büyüklük taslayıp tenezzül etmemişseniz!.. Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.”

NAHL SURESİ

İniş Sırası: 70 • Mushaf Sırası: 16 • Mekki Sure • 128 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


24. Onlara; “Rabbiniz ne indirdi?” denildiği zaman; “Evvelkilerden nakledilen şeyleri” dediler.

25. Kıyamet günü tam olarak kendi yüklerini ve bilgisizce saptırdıkları kimselerin veballerinden bir kısmını da yükleniyorlar. Dikkat edin, yüklendikleri şey ne kötüdür!


38. Onlar yeminlerinin bütün şiddetiyle: “Allah ölen kimseyi diriltemez” diye Allah’a yemin ettiler. Hayır diriltecektir. Bu O’nun hak olarak üzerine aldığı bir sözdür. Fakat insanların birçoğu bilmezler.

39. Hakkında ihtilâf ettikleri şeyleri onlara açıklaması ve o inkârcıların da yalancı kişiler olduklarını bilmeleri için!


103. Şüphesiz, Biz biliyoruz ki onlar: “Kur’an’ı ona ancak bir beşer/insan öğretiyor” diyorlar. Doğrudan saparak yöneldikleri o kişinin dili yabancıdır. Bu ise, apaçık Arapça (anladıkları) bir lisandır.

104. Allah’ın ayetlerine inanmayan kişileri elbette Allah, doğru yola ulaştırmaz. Onlara can yakıcı bir azap vardır.

105. Yalanı/iftirayı, yalnızca Allah’ın ayetlerine inanmayan kişiler uydurur. İşte asıl yalancılar/iftiracılar onların kendileridirler.

ENBİYA SURESİ

İniş Sırası: 73 • Mushaf Sırası: 21 • Mekki Sure • 112 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


1. İnsanların hesapları yaklaştı, oysa onlar hâlâ gaflet içinde yüz çevirmektedirler.

2. Rablerinden kendilerine gelen her yeni uyarıyı/öğüdü, ancak alay konusu ederler!

3. Onların kalpleri/gönülleri hep eğlencededir/ilgisizdir... Zulmedenler gizlice şöyle fısıldaştılar: “Bu, sadece sizin gibi bir insan değil mi? Yoksa siz, göz göre göre bir büyüye mi kapılacaksınız?”

4. O dedi ki: “Benim Rabbim, gökyüzünde ve yeryüzünde (söylenen) her sözü bilir. O işitendir, bilendir.”

5. Ama onlar dediler ki: “Bunlar karmakarışık boş düşlerdir; hayır onu kendisi uydurdu. Yok yok, o bir şairdir! Haydi bize, öncekilere gönderildiği gibi bir mucize getirsin!”

6. Bunlardan önce (mucizeyi görüp iman etmeyen ve) helâk ettiğimiz hiçbir kent halkı inanmamıştı. Şimdi (mucizeden dolayı) bunlar inanacaklar mı?

7. Biz senden önce de, vahyettiğimiz adamlardan başkasını göndermedik. Haydi zikir ehline (Tevrat, Zebur ve İncil’i bilenlere) sorun. Eğer (o kitapları okumayı) bilmiyor iseniz!..


36. O inkâra sapanlar seni gördükleri zaman, seni ancak alaya alırlar: “İlâhlarınızı diline dolayan kişi bu mu?” Oysa onlar Rahmân’ın öğüdünü inkâr edenlerdir.

37. İnsan acelecidir! Ben size ayetlerimi(n işâret ettiği gerçekleri) göstereceğim. Şimdi (yargılanma/din/hesap/ceza günü için) acele etmeyin!

38. Diyorlar ki: “Eğer, doğru sözlüler iseniz bu söz ne zamandır?”

39. İnkâr edenler, ateşi yüzlerinden ve sırtlarından savamayacakları, yardım da edilmeyecekleri gerçeğini bir bilselerdi!

40. O, onlara aniden gelir ve onları şaşkına çevirir! Sonra onu geri çeviremezler. Kendilerine mühlet de verilmez.

41. Ant olsun, senden önceki elçilerle de alay edildi. Ancak onlarla alay eden kimseleri, kendisiyle alay ettikleri şey kuşatıverdi!

MÜMİNUN SURESİ

İniş Sırası: 74 • Mushaf Sırası: 23 • Mekki Sure • 118 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


32. Onlara da kendi içlerinden: “Allah’a kulluk edin. Sizin için, O’ndan başka hiçbir İlâh yoktur! Korunup sakınmaz mısınız?” diyen, bir elçi gönderdik.

33. Onun kavminden inkârcı olan, ahiret buluşmasını yalanlayan ve kendilerine, dünya hayatında lükse izin verdiğimiz ileri gelenler dediler ki: “Bu, sizin gibi bir insandan başka bir şey değildir. Sizin yediğiniz şeylerden yiyor ve içtiklerinizden de içiyor!

34. Eğer, sizin gibi bir insana itaat ederseniz, o zaman siz, mutlaka kayba uğrayanlar olursunuz!

35. O size; öldüğünüz, toz toprak ve kemik yığını haline geldiğiniz zaman kesinlikle, yeniden dirileceğinizi/hayata çıkarılacağınızı mı vadediyor?

36. Heyhat! Size vadolunan şey ne kadar uzak, ne kadar!

37. Bizim için hayat ancak bu dünya hayatımızdır. Yaşarız ve ölürüz! Biz tekrar diriltilecek değiliz!

38. Bu adam sadece Allah’a karşı yalan uyduran bir adamdır! Ve biz ona inanıcı değiliz.”

39. Dedi ki: “Rabbim! Beni yalanlamaları karşısında bana yardım et.”

40. (Allah) buyurdu: “Pek yakında, onlar pişman olanlardan olacaklar.”

41. Derken, gerçekten korkunç bir ses onları yakaladı. Onları bir sel süprüntüsü haline getirdik! O zalimlerin toplumu uzak olsun!

42. Sonra, onların ardından başka nesiller inşa ettik!


80. O’dur hayat veren ve öldüren! Gece ile gündüzün değişmesi de, O’na aittir/O’nun tabiat kanunudur. Hâlâ aklınızı kullanmıyor musunuz?

81. Aksine, öncekilerin söylediklerinin benzerini söylediler!

82. Dediler ki: “Öldüğümüz, toprak ve kemik haline geldiğimiz zaman mı?! Sahi, biz mi mutlaka yeniden diriltileceğiz?

83. Ant olsun; bize de bizden önceki atalarımıza da aynı tehditte bulunulmuştu. Bu, evvelkilerin masallarından başka bir şey değildir!”

84. De ki: “Yeryüzü ve içinde bulunanlar kime aittir? Eğer biliyorsanız!”

85. “Allah’a aittir” diyecekler. De ki: “O halde, düşünüp ders almıyor musunuz?”

86. Yine de ki: “O yedi göğün Rabbi ve büyük Arş’ın Rabbi kimdir?”

87. “Allah’tır!” diyecekler. O halde, de ki: “Peki korunup sakınmayacak mısınız?”

88. Şunu da sor: “Herşeyin mülk ve idaresi elinde olan, koruyup kollayan ve kendisi korunmaya muhtaç olmayan kimdir? Eğer biliyorsanız!..”

89. “Allah’tır!” diyecekler. De ki: “O halde, nasıl aldatılıyorsunuz?”

90. Doğrusu, Biz onlara gerçeği getirdik. Onlar ise, şüphesiz yalancıdırlar.

ANKEBUT SURESİ

İniş Sırası: 85 • Mushaf Sırası: 29 • Mekki Sure • 69 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


50. Dediler ki: “O’na Rabbinden mucizeler indirilmeli değil miydi?” De ki: “O mucizelerin gösterilmesi ancak Allah’ın izniyledir. Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım.”

51. Hayret! Kendilerine okunan Kitabı sana indirmemiz, onlara (mucize olarak) yetmedi mi? Şüphesiz ki bunda (Kur’an’da); gerçeklere inanan bir toplum için elbette bir rahmet ve bir öğüt vardır.


61. Eğer onlara: “Gökleri ve yeryüzünü kim yarattı? Güneş’i ve Ay’ı emri altında tutan kimdir?” diye sorsan, şüphesiz; “Allah!” derler. O halde nasıl da çevrilip dönüyorlar?


63. Eğer onlara: “Gökyüzünden suyu kim indirdi? Onunla ölümünden sonra yeryüzünü kim diriltti?” diye sorsan, şüphesiz; “Allah!” derler. De ki: “En güzel övgüler Allah’a aittir.” Fakat onların birçoğu akıllarını kullanmıyor.

Medeni Sureler

BAKARA SURESİ

İniş Sırası: 87 • Mushaf Sırası: 2 • Medeni Sure • 286 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


170. Onlara: “Allah’ın indirdiğine uyun” denildiği zaman; “Hayır biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız” derler. Peki ya ataları, akıllarını işletmeyen ve doğru yolu bulamayan kimseler olsalar da mı, (onlara uyacaklar)?

171. Kendilerini âyetlere kapatanların[1*] durumu, çağırma ve bağırma dışında bir anlam veremediği sese karşı öten karganın[2*] durumu gibidir. Sağır, dilsiz ve kör kesilirler. Onlar akıllarını kullanmazlar.

[1*] Kâfirlerin.

[2*] Âyetteki na’q (نعق ), karganın ötmesi anlamına geldiği için (Lisân) meâl bu şekilde verilmiştir.

ENFAL SURESİ

İniş Sırası: 88 • Mushaf Sırası: 8 • Medeni Sure • 75 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


31. Onlara karşı ayetlerimiz okunduğu zaman; “Duyduk, istesek biz de bunun benzerini elbette söyleriz. Bu, eskilerin masallarından başka bir şey değildir” dediler. Hani onlar; “Ey Allahım, eğer şu (Kur’an) senin katından inmiş, hak (kitap) ise hemen üzerimize gökten taş yağdır veya bize çok acıklı bir azap getir” demişlerdi.


33. Oysa sen onların içinde (yaşıyor) iken, Allah onlara (helâk/toplu imha ile) azap edecek değildi. Bağışlanma dilerlerken de Allah onlara azap edecek değildir.


35. Onların (müşriklerin), Kâbe’nin yanında kıldıkları namazları (ibadetleri/duaları) ıslık çalıp el çırpmak gibi bir şeydir. Öyle ise (ey müşrikler), inkâr etmekte olduğunuzdan dolayı tadın azabı.

RAD SURESİ

İniş Sırası: 96 • Mushaf Sırası: 13 • Medeni Sure • 43 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


5. Eğer şaşacaksan asıl şaşılacak olan onların; “Biz toprak olunca, yeniden mi yaratılacakmışız?” demeleridir. İşte bunlar Rablerini inkâr edenlerdir. İşte onlar boyunlarına demir halkalar vurulanlardır ve işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır.

6. Bir de senden, iyilikten önce kötülüğün acele gelmesini istiyorlar. Oysa onlardan önce, ibret alınacak birçok azap gelip geçmiştir. Şüphesiz Rabbin, insanların zulümlerine rağmen bağışlama sahibidir. Bununla beraber Rabbinin azabı pek şiddetlidir.

7. İnkâr edenler, “Ona Rabbinden bir mucize indirilseydi ya!” diyorlar. Sen ancak bir uyarıcısın. Her kavim için bir yol gösteren vardır.


27. İnkâr edenler diyorlar ki: “Ona (Muhammed’e), Rabbinden bir mucize indirilseydi ya!” De ki: “Şüphesiz Allah, sapıklığında kalmak isteyeni sapıklığında bırakır, kendisine yönelip gereğini yapanı da doğru yola eriştirir.”

MAİDE SURESİ

İniş Sırası: 112 • Mushaf Sırası: 5 • Medeni Sure • 120 Ayet

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


104. Onlara; “Allah’ın indirdiğine (Kur’an’a) ve Rasûl’e gelin” denildiğinde onlar; “Babalarımızı üzerinde bulduğumuz, din (anlayışı) bize yeter” derler. Peki ya babaları bir şey bilmiyor ve doğru yolu bulamamış olsalar da mı?